Merhaba,
Sitenizi yeni gördüm. Size Belçika şiirlerimden bir bölümünü gönderiyorum. Bilgi Yayınevi yayınlarından çıkan ve Belçika'yı anlatan "Seni Sevgiye Emanet Ediyorum- Oğluma Mektuplar" kitabımı ve Babil Yayınlarından çıkan "Genç Mektuplar" adlı kitaplarımı okurlarınıza önerebilirsiniz.
Saygılarımla
Hamdi Topçu(oğlu)
GARE DU MİDİ
Yumma gözlerini,
Bu şehir dilbağcısı
Yalnızım ve korkuyorum
Gare du Midi'de
Camlara ne yazsam
Sözüm sözüme karışıyor.
Sokul yalnızlığıma
Gare du Midi'de
Bak hazır trenler
Kimi Prag'a Paris'e
Kimi İstanbul'a
Hişt! diyorum makiniste
İstanbulla İzmir arası komşu evi
Varmışken bize de uğra
Selam söyle
El sallıyor içten sıcacık
Gurbette her yürek
Başka yüreklerin yarısı.
Eğleş biraz
Hadi gözlerime bak
Tecim sokaklarını
Yağmur yıkamıştır geceden
Hangi tramvaya binsem
İş çok zaman az
Suya değince ayaklarım
İnce eleklerde elenen
Ne gizemli bir masal kalır,
Ne aşka dair bir an.
Hadi bak gözlerime
Bu gar subaşı durak
Güneşi içse barok camlar
Sesi ak kuğuları sarsa baharın
Odalar lavanta morudur
Ne desem, ne etsem
Kırılır sevincin billuru
Hüzünleri avutur da bu şehir
Beni sana, seni bana bırakmaz.
ŞİMDİ İZMİR'DE OLMALI İNSAN
Şimdi İzmir'de olmalı insan
Kordonboyu'nda kol kola
Şarkılar söylemeli
İmbat gibi serin serin
Konuşmalı ordan burdan
Şimdi İzmir'de olmalı insan
Tıklım tıklımdır Kemeraltı
Kadifekale salkım saçak
Sonra uzanıp Gültepe'ye
Gecekondulardan haber sormalı
Şimdi İzmir'de olmalı insan
Cıvıl cıvıl bir Karşıyaka vapurunda
Allı güllü bahçelerinde Balçova'nın
Ya da Çamdibi'nde Karabağlar'da
Yorgun argın işçilere karışmalı
Şimdi İzmir'de olmalı insan
Doya doya yaşamalı
ANVERS LİMANINDA
Orda limanın arka sokaklarında,
Tüller gemiciler ve meyhaneler…
Dünden çok, yarın da tekil,
Ter ve tuz
Ve şarap tadında korsan hikâyeleri.
Orda limanın arka sokaklarında,
Köşe başlarında kandil,
Nar içi odalarda gül dövmeli çocuklar.
Lir çalarken çiçek kayığında Çinli;
Sütbeyaz kazak örer kendisine zenci.
Ve haftalar süren vardiyalardan,
Ceplerinde solgun aile resimleri,
Ağır ellerinde okyanuslar,
Sakal yağmurları sökün eder.
Bu liman bir pir-i mugan canım,
Bu denizler sevgilisiz albüm.
Merhaba derken rıhtımlara kaptan,
Pıır eder,
Gotik kilise kulelerinden,
Metruk meyhanelerden,
Martı bulutu, güvercin yağmuru,
Zenci, çekik gözlü, sarışın...
Çanlar çalar, liman uyur,
Köprüler açılır, masalar kurulur.
Orda, kuşlar yuvalarında sessiz,
Düşler doklarda çığlık çığlığa vurulur.
Orda limanın arka sokaklarında,
Beynimde teori zincirleri,
Belleğimde pratikler.
Hece hece tütsülerken geceyi özlem,
Yalnızlıklarla kuşatıyor,
Çılgınlıklarımı gerçekler.
Orda limanın arka sokaklarında,
Akordeon çalan doğuştan âmâ adam,
Yani ben;
Gülü sesinden severken
Gökçe sabahlar bağışlıyor rüzgâr,
Demir tarıyor yüreğimde tüm gemiler.
LİMBURG
Adım yazmaz nüfus kütüğünde
Ne anam buralıdır, ne de babam
Gerilince yağmur çarmıhına günler
Düşüm yurdumdur
Havari gökkuşakları altında
Şuh denizlerle hovarda dağılar.
Sevişirler...
Hem şebboy vaktindedir ömrüm,
Hem tütün, hem nar.
Adım yazmaz nüfus kütüğünde
Ne bir sokağı vardır körebe oynadığım
Ne de ilk aşkıma dair anılar
Çürürken sis zindanlarında kentler
Düşüm İzmir'dir
Çeker giderim martılarla
Körfeze doğru ardı sıra gemilerin
Caddeler, hem fayton sefalarındadır şimdi
Hem ince saz, hem imbat
Adım yazmasa da nüfus kütüğünde
Kalmasa da ardımda ağlayan bir yâr
Saatleri dostluklara ayarlı
O su başı durak,
Uzun yol yorgunlarını ağırlayarak
Vurup yüreğime tuğrasını
Sevgiye açılan tüm kapılarımdan
Girer benden önce Limburg, mutlak.
Not: Hamdi Topçuoğlu hocanın diğer şiirlerinden örnekleri ilerki günlerde yayınlamaya devam edeceğiz...
H.D/Gündem