Merhaba Gündem okuyucuları
Ben bugün çok başka konulara değinmek istiyorum.
Hani bir zamanlar Belçika vatandaşlığına geçme konusu vardı. Sakın buda nereden çıktı demeyin. Yakında seçimler var hani.
Öncelikle şu sağlık konusuna bir değinelim. Bir düşünün. Belçika vatandaşlığı bize sağlık konusunda neler sağlıyor dersiniz?. Hangimiz haklarımızı tam olarak biliyoruz. İsterseniz ben kendi başımdan geçenleri bir anlatayım.
1994 yılında tam 40 yaşındayken doğuşdan kalbimin delik olduğunu öğrendim. Erken tedavi için artık iş işten geçmişti. Bunca yıl akciğerimde zorlanma olmuş. Bilemedik tabii ki. Bir yil organ bekledim. Fakat ne yazık ki, bir yıl sonra organ nakli olmadan hastaheneden çıktım.
Bakın ben sözde Flamanca dilini iyi bilen bir vatandaşım. Söyleyeceklerimden sonra sakın bu zamana kadar neredeydin? demeyin. Ben hastalığımı öğrendiğim günden beri hep hastahane ve doktorlarda koşturdum. Hani bir çoğunuzun tanıdığı bir Şükriye vardı. Herkese tercümanlık yapardı. Gelin görün ki, gün geldi maalesef kendi derdimi kimseye anlatamadım. Neyse her şeyde bir hayır vardır derler.
Ben ayda iki sefer ve bazen bir sefer Leuven'de bulunan Gasthuisberg hastahanesine giden bir kişiyim. Hastalığım sebebiyle bazen hastahanede yatmak zorunda kalıyorum. Zaman zaman acaba lisan bilmeyen biri olsam halim nice olurdu diye düşünüyor da değilim. Acaba dil bilmeyen kardeşlerim kendilerini nasıl hissediyorlar?. Burası bir hastahane değil, sanki kocaman bir fabrika.
Allah kimseyi hastahanelere düşürmesin. Ama insanın başına ne zaman neler geleceğpi hiç belli olmuyor. Ondan dolayı şimdiden dil bilmeyen herkes günde bir kelime öğrenmeye çalışsın. Bu senede 365 kelime yapar, unutmayın.
Belçika vatandaşlığına gelince şunları söylemek istiyorum. Bizler bu ülkede Türk vatandaşlığımızı da koruyabiliyoruz. Elbette genelde ne tür haklara sahibiz tam olarak hepsini bilmiyorum. Ama tedavi gördüğüm sürece hastahanelerde verilen bilgiler ışığında bilmediğimiz haklarımız konusunda epey yeni şeyler öğrendim.
Gasthuisberg hastahanesinde benim gibi veya diğer hastalara seminerler düzenleniyordu. Hastaların içersinde çifte vatandaş olarak yanlız ben bulunuyordum. Bu onlar için bir şekilde yabancı demekti. Hastalığım için %66 oranında bir derece verdiler. Hasta kaldığım sürece kimi zaman Profesörler, kimi zaman ise sigortadan gelip açıklamalar yapılıyordu. Verilen bilgiler içersinde dünyada kaç kişinin organ nakli olduğu ve sonuçlarıda vardı.
Bir gün konuşmalarda hastalık sigortasından bir bayan gelmişdi. Bu bayan buradaki hastalar %80 engelli olarak gözükmekte ve şu haklara sahipler dedi. Açıklamalar yapılırken bir an ön tarafa geçip bayana diğerleri %80 hasta görülürken neden benimki %66 dedim. Ben bir yabancıyım ondan mı? diye sordum. Bana hayır senin lisanin yerinde, sen Belçika vatandaşısın dediler. Buna karşılık bende, eee o zaman nedir bu durum?diye sordum. O zaman bana sen tekrar hastalığın için yeniden bir müracaatta bulun dediler. Daha sonra Profesörler yeniden evrakları düzenleyerek yeni bir müracaat yapmamı sağladılar ve sonuçta %80 oranında hastalığımız tanınmış oldu.
Burada söylemek istediğimiz Belçikalılar'ın çoğu pasaportumuz Belçikalı olsa dahi ismimize bakarak bize yabancı muamelesi yapabiliyorlar. Eğer ben dil bilmeyen biri olsaydım, acaba hakkımı savunabilirmiydim?
Henüz Belçikalı olmayanlar süratle Belçikalı olsunlar. Ama bunun yanında mutlaka dil öğrensinler. Eğer Belçikalı değilseniz bir çok farklı kurumun imkanlarından faydalanmanız mümkün olmuyor. Bilhassa vatandaşlık konusu huzur evlerine yapılan müracaatlarda, şeker hastalarının, kalp hastalarının, akciğer hastalarının tedavilerinde karşınıza çıkıyor. Ayrıca bazı fonlara yanlız Belçikalılar müracaat edebiliyor. Örneğin "Vlaams Fonds voor sociale integratie van personen met een handicap" adlı kuruma üye olabilmek için Belçikalı olmalısınız. Bu kurum hastalık konusunda kimi şeyleri geri ödüyor. Ayrıca geliri az olan kişilere devlet yardımda bulunuyor.
Artık özel hastahane sigortası yaptırmak bir zorunluluk haline geldi. Böyle bir sigortayı hasta olunca yatırma şansınız yok. Henüz sağlıklı iseniz ihmal etmeden böy bir sigorta yaptırmanızı tavsiye ediyorum.
Bazı vatandaşlarımız ise uzun süreli Türkiye'ye gidiyorlar ve hasta olduklarında gerekli sağlık dokümanlarını yanlarında götürmediklerinden dolayı mağdur oluyorlar. Bu doğrultuda beklenmedik şekilde hastahaneye düşen vatandaşlarımız büyük faturalar karşısında zor durumlarla karşılaşıyorlar.
Vatandaşlarımıza bu yönde mutlaka kısa dönemler için Türkiye'ye gideceklerse BT8, uzun dönem için gideceklerse mutlaka BT16 formlarını yaptırmalarını tavsiye ediyoruz.
Değerli okurlarım. Bugüne kadar farklı konularda sizlere bilgi vermeye çalıştım. Bugün ise sağlık alanında yaşanan bazı sorunları irdeledik.
İşte böyle. Siz siz olun herşeyi yaşlılığa bırakmayın. Herşeyden önce genç yaşta haklarınızı garantiye alın. Mutlaka ve mutlaka anlaşabilecek kadar dil öğrenin. Bilhassa sağlık konularında bazı müracaatları bilinçli bir şekilde zamanında yapın..
Sevgiyle ve sağlıkla kalın
DOĞUŞ Engelliler Derneği Başkan Yardımcısı
Şükriye Zevne
Not: Değerli Okurlarım;
Sizlere bir konuda dah bir uyarıda bulunmak istiyorum; Önümüzde kış ayları geliyor. Bilhassa kalp ve akciğer hastaları ve yaşlı kişilere hatırlatmak gerekiyor. Grip aşılarınızın reçetesini ev doktorunuzdan alın ve eczahaneye verin. Aksi takdirde çok bekleminiz gerekebilir. Hastalar eczahane tarafından sıraya konuluyorlar. Şimdi müracaat yapanların Ekim ayının ortası ve Kasım aylarına ancak aşıları ellerine geçebilir. Eğer grip konusunda riziko hastasıysanız reçetenize doktorunuz tarafından bu durum belirtilmesi gerekiyor. Bu şekilde aşı parasının hepsini geri alabilirsiniz.
Bilgilerinize sunulur..