Kimseye laf yetiştirmek gibi bir derdim yok. Bunu söylerken, bazı yazılara da duyarsız kalacağımız anlaşılmasın. Kırmadan, dökmeden bazı şeyleri açıklamak gerekli.
Gündemdeki yazıları takip ederken, Gelde imrenme ! başlıklı yazıyı görünce nedir? Kimdir bu imrenilecek kişi, kurum veya devlet dedim.!
Yazıyı okurken, karşıma çok ilginç bir devlet çıkacak diye beklerken, çıka çıka bayrağı bayrağımıza benzeyen Kuzey Afrika Ülkesi Tunus çıktı. Cezayir ve Libya arasına sıkışan Tunus, turizm yönünden gerçekten cennettir.
Tunus, yabancılara yönelik her türlü fedekarlığı gerçekten hakkıyla yapmıştır. Turizm geliri pertol ve diğer gelirlerden daha fazla olduğu için, bu yöne daha fazla yatırım yapmaktadır. Bunlara itiraz yoktur.
İş, Tunus’un demokratlığına, özgürlüğüne gelince her şey değişir. Bar, Pavyon, disco gibi yerler, bir kaç ülke hariç her yerde serbesttir. Asıl olan, Tunus’un gerçek sahibi olan halkın durumu nasıldır? Tunus’un yerli halkı hayatından ve yönetiminden memnun mudur? Bunlara bakmalı.
Çöldeki adamın Fransızca konuşabilmesi Tunus yönetiminin bir başarısı değil, Fransız sömürgesinin hala etkin olduğunun bir kanıtıdır. Arap olduğu halde Arapça konuşamayan Tunus,Cezayir ve Fas halkları, hala emperyalizmin baskısı altındadır.
Temel İngiltereye gurbete gitmiş, dönüşte Temel’e İngilizler nasıl diye sormuşlar. Temel de onlara, İngilizler çok kültürlü insanlar demiş. Niçin? Diye sorduklarında; Adamların çöpçüleri dahi İngilizce konuşuyor diye cevap vermiş. Tunus ve Kuzey Afrika devletleri de aynı şekilde...
Hüsnü Mubarek, Muammer Kaddafi,Hafız Esad, Saddam Hüseyin ne ise Habib Burgiba’da O’dur. Aralarında hiç bir fark yoktur. Bunlar ve bunlar gibi olanlar her ne kadar kendi halklarının isimlerini taşısalarda; öz itibarı ile emperyalizmin gönüllü uşak ve piyonlarıdır.
Halkına zulmeden Habib Burgiba istediği kadar veya denildiği kadar Mustafa Kemal hayranı olsun. Ne fark eder? Halkına zulmetmiş bir diktatör olduktan sonra...
Tunus hiç bir zaman imrenilecek ve takip edilebilecek bir ülke olmamıştır ve olamazda... Hangi sanayi, hangi ekonomi, hangi kültüre ve bilgi birikimine sahiptir?
Hiç olmayanda Malezya denseydi, imrenelim diye. Bari sanayisi var derdik. Tunusta O bile yok. İki turist için meyhaneler açıkmışta, gazinolar sebestmişte, diskotekler bilmem neymişte falanda filan...
İbadethanelerin yanıbaşında ibadethanelerin ruhuna aykırı işletmelerin bulunması, bir medeniyetin, bir uygarlığın göstergesi değil tam aksine kabalığın,despotluğun ve kendine yabancılaşmanın göstergesidir.
Tunus imrenilecek ve hayranlık duyulacak ülke değildir. Hala bir diktatör tarafından yönetilen bir ülkeye nasıl imrenilebilir...
Sahi, El-Nahda hareketi lideri Raşid Gannuşi, niçin Fransada sürgünde yaşamaktadır? Raşid Gannuşi’nin suçu nedir? Kime ne yapmıştır? İnandığı doğruları söylemek ve diktatörlere boyun eğmemekten başka hangi suçları işlemiştir?
Herkes yazma özgürlüğüne sahiptir. Bu konuda bizde bildiğimiz doğruları kaleme aldık. Temennimiz odur ki; bu yazıyı okuyanlar en doğruya en güzele ulaşsınlar.
Şeref KILIÇ