Kader Sevinç
Kadına karşı şiddeti önlemek ve cinsiyet eşitliği için düzenlenen kampanya kapsamında pek çok kişinin fotoğraflarını siyah beyaz hale getirerek paylaştığını gördüm.
Bir tepki ve ses vermek için muhakkak değerli ama daha değerli olanı bu uğurda neler yaptığımızdır, onları paylaşarak #challengeaccepted demek bana daha anlamlı geldiği için seçtiğim örneklerle bunu yapıyorum.
Yıllar boyu bu alanda yazdım, sivil toplum kuruluşlarında görev aldım, uluslararası alanda destek verdim.
Bu mücadelede hep erkeklerin "yokluğunu" sorguladım. Bu benim kadar onun da meselesiydi. En bu mücadeleye yakın görünen erkeklerin bile çok azının elini taşın altına koyarak bir şeyler yaptığına şahit oldum. Üstüne bir de kadın hakları savunuculuğunu kendini çirkinliklerini, kadın sömürüsünü maskelemek için dillerinden düşürmeyen beylere çok rastladım.
En yüksek eğitimli, markalı okullar mezunu adamların eş ve kız arkadaşlarına tavrını, konuşma biçimlerine şahit oldum hayretler içinde defalarca. Yine yüksek eğitimli. markalı okullardan mezun eş ve kız arkadaşların şahit olduğum bu eril şiddeti nasıl sineye çekip normalleştirdiğini de gördüğüm örnekler az değildir.
Medya, konferanslar, panellerde benzer deneyimlere sahip bir kadın konuşmacıya, katılımcıya yer verebilecekken tercihini yine bu erkeklerden yana kullanan, onları parlatacak fırsatları kaçırmayan kadınlara da çok rastladım. Oysa geçtim paneldeki kadın erkek dengesini, sadece biraz dikkatli bakabilse parlattığının ne kadar kadın düşmanı biri olduğunu görebilecekti. Belki bu masum gördüğü şey ile kadın cinayetleri arasındaki bağı bile kurabilecekti. Bugün bunu yapanlar da resmini siyah beyaz hale getirip paylaşmış ne ilginç değil mi?
Ne zaman bu mesele kadınların meselesi değil, kadın haklarının artık bir erkek hareketine ihtiyacı var desem sessizlikle karşılandım.
Erkek olsun kadın olsun, kadın sömürüsü geçmişi açıklıkla önünde duran birini için insanların "o ...okuldan, bizim...", "onu ... beri tanırım.." gibi kabileci sözleri bu ülkenin kendini aydın sayan ama esasında çok geri olan insanlarından duydum.
Daha verebileceğim çok örnek var. Yani uzun lafın kısası, insanın ne dediğinden çok ne yaptığıdır onu tanımlayan. O yüzden bence siyah beyaz fotoğraflarımız yerine gerçek deneyimlerimizi, neler yaptığımızı paylaşalım.