AUBRY-ROYAL VEYA KADININ HALİNDEN KADINLAR ANLAR…
Fransız Sosyalist Partisi seçimleri sancılı geçti.
Bu yarıştan zaferle çıkan Martine Aubry Çarşamba günü makamına oturdu.
Aubry 21 Kasım 2008 günü yapılan oylamayı kıl payı kazandı.
102 oy fark ile oyların % 50,04 ünü elde etti.
Royal kanadından şiddetli itirazlar yükseldi, oylamanın yinelenmesi istendi, komisyon toplandı ve sonuçta 25 Kasım 2008 günü Aubry'nin zaferi resmen ilan edildi.
Tabii rekabet dozu çok yüksek bu Aubry-Royal yarışında parti ortadan iki bölündü.
Ségolène Royal'e oy verenlerin oranı % 49,96…
Şimdi partiye çekidüzen vermek, dargınları barıştırmak, zıtları uzlaştırmak ; kısacası bu dev örgütü beklentilere uygun şekilde yönetmek gerekiyor.
Ve bu hiç kolay değil.
Zira yenik rakibe Ségolène 2012 de yine aday olacağını şimdiden açıklamış durumda.
***
İki kişilik arasındaki farkı iyi görmek gerekir.
Benim sübjektif gözlemlerime ve şahsi kanaatime göre Ségolène Royal sosyal demokrat, Martine Aubry ise daha sol, sosyalist çizgiyi temsil ediyor.
O da olsa, öteki de olsa, Avrupa solundan bahsediyoruz sonuçta.
Liberal demokrat aydınlara göre "devrimcilik" tarihin mezarlığına gömülmüş.
Eğer bu varsayım doğruysa, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, açlık, cehalet, fakirlik, işsizlik, sömürü de bitmiş demektir o zaman…
Anladığım kadarıyla Ségolène Royal küresel kapitalist sistemle daha uzlaşmacı, Martine Aubry ise bu sisteme daha fazla direnmeci.
***
Martine Aubry 08.08.1950 Paris doğumlu.
1981-1985 arası François Mitterrand'ın Maliye Bakanlığını ve 1985-1995 arası dönemde Avrupa Komisyonu Başkanlığı yapan Jacques Delors'un kızı.
Paris'in meşhur mülkiye mektebi ENA mezunu.
ENA'nın özelliği sağcı-solcu-merkezci siyasetçi ve devlet adamı veya kadını yetiştirmesi.
Kalbur üstü öğrencileri alan seçkinci (elitist) bir okul.
Martine Aubry sonradan bu okulda profesör de oldu.
Edith Cresson ve Pierre Bérégovoy kabinelerinde Çalışma Bakanlığı yaptı.
1995 yılında Pierre Mauroy onu kendisine başyardımcı yaptı ve Kuzey Fransa'ya yerleşmesini sağladı.
2001 Mart ayından beri Lille belediye başkanı.
Demi-sec, yani yarı-sert, bir mizaca sahip.
Kararlı ama nerede duracağını iyi bilen bir kişilik.
Ciddi ama gülümsemesini bilen bir bayan.
***
Yeni Genel Sekreter, yani Başkan, makamına oturur oturmaz, PS genel merkezinde hüzünlü ve yenik rakibesiyle bir araya geldi.
Zirvede "çok hoş bir atmosferde" durum değerlendirmesi yapılmış.
Toplantıdan "küsmek yok, yola devam" mesajı çıktı tabiri caizse.
Bana kalırsa "cohabitation", yani birlikte yaşamın koşulları belirlendi bu buluşmada.
Ségolène Royal yanlısı Seine-Saint-Denis milletvekili Claude Bartolone "PS bünyesinde iki ayrı siyasi çizginin bir arada olamayacağının" sinyalini verdi.
Parti içi dengeler korunabilecek mi ?
Yoksa parti bölünecek mi ?
Bekleyip göreceğiz.
***
Partinin yeni patronu partiyi toparlama çabalarına yoğunluk verdi.
Tek derdi Ségolène Royal değil.
Fabiusçüler, Strauss-Kahncılar ve kendisini başarıya taşıyan Benoît Hamoncuları unutmamak gerek.
Strauss-Kahncı Pierre Moscovici "Parti cumhurbaşkanlığına oynayanların oyuncağı değil, sosyalistlerin ortak evi olmalıdır" yorumu ile iki işin birbirinden ayrılmasını öneriyor.
Yeni başkan her kesime mavi boncuk gönderiyor ve "benimle çalışmanıza, fikirlerinizle bana destek olmanıza ihtiyacım var" diyor.
Sosyalist Parti depremden sonra onarım bekleyen bir bina görünümünde.
Bayan Aubry onarım çalışmalarının çok zor geçeceğinin bilincinde.
Duygularını gizlese de, gizlemese de, Ségolène Royal'in sık sık karşısına çıkacağını biliyor.
Ségolène Royal 2012 de cumhurbaşkanlığına oynadığını gizlemiyor.
Militanlara "2012, Yarından da yakın" sloganıyla seslenerek, uyumayın, geceli-gündüzlü çalışın talimatı veriyor.
Bayan Aubry ise 6 Aralık günü toplanacak Ulusal Konsey toplantısının hazırlıklarını yapıyor.
Çünkü o gün "Ulusal Büro", yani Parti Hükümeti seçilecek.
***
Güleryüzlü sosyalizm saldırgan kapitalizmin kıskacında kimlik arayışında çırpınıyor.
Tüm dünyada…
Ey iktidar, sen nelere kadirsin ?
İki başarılı kadını karşı karşıya getirdin…
Orhan Gencebay üstad "Sevenin halinden sevenler anlar" şarkısını severim.
Fransızcaya uyarlayarak "Kadının halinden kadınlar anlar/Martine'in halinden Ségolène anlar" diyorum.
Sarkozy ne düşünüyor acaba ?
Yakup Yurt ©
Brüksel, 27.11.2008
yakup.yurt@skynet.be
