Gündoğdu Yıldırım
Kapitalizm insanları şehre taşımış, dolayısı ile köy artık bitti demiştik. Bitmişti de, köyler, kasabalar hatta ilçeler bile; insanlar evlerini yurtlarını bırakıp, büyük şehirlere akın etmişti. Artık üretim fabrikalarda olacak, insanlar apartmanlarda yaşayacaktı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa nüfus patlaması yaşıyordu. Adana, Konya, Antep, Diyarbakır zordaydı.
Sosyologlar, bilim insanları sürecin böyle devam edeceğini, insanların şehirleri doldurup taşıracağını; köylerde de büyük çiftliklerin var olacağını salık veriyordu. Avrupa’da öyle olmuştu, Türkiye’de de bu süreç böyle olacaktı. Kapitalizm demek sanayi, teknoloji demekti. Birde rekabet… Küçük işletmeler yok olacak, büyükler kalacaktı.
Köylüler, büyük işletmelerle rekabet edemiyordu. Üretim maliyetliydi. Her köylünün üç beş hayvanı; yirmi, otuz dekar tarlası; beş yüz, altı yüz metre karelik bostanı vardı. Olmuyordu. Masrafı, üretileni karşılamıyordu. Boyun eğmekten başka çare yoktu. İneği, davarı; tarlayı, bahçeyi satıp şehre inmeliydi. Öylede oldu. Yıllardır da kuru yavan, acı soğan insanlar şehirde yaşayıp gidiyordu. Almışlardı şehre; alışmak zorunda kalmışlardı.
Mart ayından bu yana insanlar evlerine kapandılar. Dışarı çıkmak yok. Dört duvar arasında yaşam mücadelesi veriyorlar. Ölüm haberleri insanların psikolojini altüst etmiş, adeta evde yaşarken ölüyor insanlar. Çaresizlik her yerde. Resmen ölüm korkusu her bacayı sardı. Kimsenin kimseye yardım edecek durumu yok. Kendi derdine düştü insanlar. Betona teslim olmuş durumdalar. Nefesleri kum, çimento, demir. Gökyüzü, evin tavanı. Uzaktaki bir gezegen.
Uzaya çıktı millet. Galaksilerde artık yaşam. Komşu apartman başka bir galaksi. ABD filmlerine taş çıkartır apartman, site yaşamı. Kim demiş, koronaya meydan okuyorum diye. Herkes korkudan evde. Çık çıkabiliyorsan cesaret sende ise.
Böyle bir ölüm kalım savaşının olduğu bir dönemde insanların akıllarına köyler geldi. Hastalık ortadan kalktığında ne pahasına olursa olsun insanlar iyi bir yaşam için köylerin yolunu tutacaklar. Köylere dönüş başlayacak. Emekli olmuş, işi yolunda olanlar soluğu köylerde alacak. Şimdiden köyleri dolduran bir sürü insan var. İnşa edecekleri evi, ekip biçe bilecekleri tarlaları, bahçeleri düşünmekteler. Geçici değil kalıcılar. Bu sefer kararlılar. Kaçacaklar şehirlerden.