Haberin yayım tarihi
2007-03-27
Haberin bulunduğu kategoriler

“Müslüman gençlerin okul sonuçları yüksek eğitiminde çok kötü”

Kendi Gençlerimizle ilgili elime akademik bir araştırma geçti.Bu Belçika Leuven Üniversitesinden  Prof. Marlies Lacante ve Raoul van Esbroeck ( Brüksel Üniversitesi), tarafından yapılmış ve yaptıkları araştırma sonucunda, açıklıyorlar. Aslında konu bizimle ilgili yani Belçikada yaşayan  yabancıların özellikle müslüman kökenli aile çocuklarının  eğitim düzeylerini bilimsel bir araştırmayla gözümüzün önüne sermekte.Yani  bu ulkede bizim nerde olduğumuzu net bir şekilde gösteren bir araştırma okudum çok ilgimi çekti. Hatta bu konu ile daha önceleri üzerinde çok düşünmüştüm,  bir proje yapmayı bile planlamıştım.

Normalde bizlerin pek önemsemediği bu konu Belçikalı eğitimcilerin dikkatini çekmiş. Durum vahim olduğunu biliyordum ama bu kadar kötü olacağını düşünememiştim.

Ben bu araştırmayı tercüme ettim . Bence çıkan sonuç  "Müslüman gençlerin okul sonuçları yüksek eğitiminde çok kötü" Sadece yüksek eğitimine başlayan müslüman gençlerimizin beşde biri, ilk yılında sınıfını geçiyor. Bu oran fFaman ögrencilerde beşde üç oranında bulunuyor.

İsterseniz diğer sonuçlara da bir bakalım:
1.Lise diplomasını alan gençlerimizin ancak yüzde 50' si yüksek eğitimine başlıyor. Flaman öğrencilerde bu oran yüzde 75
2.Bizim gençlerimizin yüzde 60'ı gecikmeli yüksek eğitimine başlıyor, bu oran Flaman gençlerde yüzde 20
3.Yüksek eğitimin birinci yılında başlayan öğrencilerde yüzde 45'i eğitimine son veriyor ( Flamanlar'da bu oran 22%)
4.Yüksek okula başlayan gençlerimizin yüzde 38'i teknik bölümlerden ve yüzde 15'i eğitim bölümlerden geliyor. Tabiki bu sınıfda kalma veya eğitime son verme riskini yükseltir.
5.Bu öğrencilerimizin  velileri  yüzde 39,7 ilk okulu mezunudur.

Bu verileri isterseniz  bir sayıya dökelim:
Varsayalım 1000 tane lise sonu bitiren öğrencimiz var. Bu verilere göre ancak 500 'ü yüksek ögrenimine başlıyor. Bu 500 den ancak 97'si 1'ci sınıfı geçiyor, flemanlarda ise bu sayı 420. Bu ne acı bir durum.

Bu konuda hangı faktörlere katkımız olabilir:
Araştırmaya göre gençlerimiz çoğunlukla seçtikleri bölümler toplumumuz içerisinde  takdir edilen bölumler ve çoğunlukla üniversite düzeyinde. Fakat bu seçim yapıldıktan sonra eğitimde yeterince öz veri gençlerde görülmüyor.Bu araştırmaya göre gençlerimizin derslere katılımları az ve ders çalısma süresi düşük. Burada ki ihmalkarlık mi desem,sorumsuzluk mu desem ne derseniz diyin suç hepimizin . Oturup bunun  nedenini bulmalıyız hatta biran evvel eyleme geçmeliyiz .Burada eğitim alanında görevli ve bir şeyler yapabilecek arkadaşların soruna eğilmeli.

Beni üzen 3. cü ve 4. cü kuşakta çıkması .Hadi ilk kuşağın buraya geliş amaçları çok farklıydı. Hiç birşey bilmeden hatta geldikleri yerde bile tam eğitim almadan gelen atalarımızdı.Hadi ikinci kuşaktada az da olsa dil sorunu ve uyum sorunu vardı ve tam bir geçiş dönemine denk gelmişler. Onlarda tam ortama ayak uydurmaya çalışmışlar ve özellikle ilk kuşağa nazaran çocuklarını ve geleceklerini  yaşadıkları çevreye uymaya çalışmışlar ve bazı iş alanları olsun en azından bizlerin eğitimi için ellerinden geleni yapmışlar .Çok iyi okullarda okumasalarda bizler için kendilerine nazaran daha iyi bir imkan yaratmışlar.
Fakat yeterli  oluyor  mu?
Bence hayır.
Ama bir yerlere gelebilecek imkan var mı?
Bence var.
Bu noktada gençlere çocuklarımıza ve ailelerine çok iş düşüyor.En azından herkes üzerine düşen sorumluluğu taşımalı. Örneğin bir Flaman öğrenci bir günde bir saat ders çalışıyorsa bizim gençler en az iki saat çalışma sorumluluğu olmalı ki aradaki açık kapanmalı. Burada ebeveyinlerin eğitim düzeyide çok önemli.Yani çocuklarının derslerini sadece takip değil yardımda edebilmeliyiz. Yapamıyorsak bununla ilgili dernekler kurup yardımcı olunmalı ve olan derneklerimizde var. Bunların sayısını artırmalıyız.

Değerli okuyucular.
Eğitim konusu ne kadar önemli olduğunu zannedersem herkes destekler. Fakat bunca yıl sonra, 3cü ve 4cü nesilin eğitimde bu kadar başarısız olduğu beni çok üzüyor.

Bakan Vandenbroucke (Spa), öğretmen okularında okuyan gençlerimizi desteklemek amacıyla 500.000 euro budje ayırmıştır ve  bazı faktörlere az etkimiz olabilir diye açıklıyor, mesela velilerin eğitim seviyesi. Bu doğrudur. Ama yapabileceğimiz çok şey var.

Biz bu ülkede geleceğimizi kuracak isek ve  din, dil, ırk ayrımı olmasını istemiyorsak en az bir flaman kadar eğitim almalıyız en az onlar kadar iyi yerlerde ve iyi şartlarda çalışmalıyız .Yani buda biraz bizim elimizde. Istersek başaramıyacağımız sorun yok .Yeterki biz birlik ve beraberlik içinde olalım ve bu insanımıza yeterli hizmeti verecek kişileri ön plana çıkarmalıyız. Şahsi menfaatlardan uzak durup ve kendimizi övmektense ( bazı arkadaşların yaptığı gibi) toplum menfaatini düşünmeliyiz. Eger bunu bir nebze olsun başarırsak bugün ki yaşadığımız sıkıntılardan biraz kurtulmuş olur çocuklarımızın geleceğine daha gü venle bakabiliriz. Hele hukumette bizim çalışmalarımızı desteklerse yukardaki öğretmen okullarına yapılan yardım gibi. Bizden sadece harekete geçmemiz kalıyor.

Bu çağrı ilk önce anneler ve babalarımıza, gençlerimiz ,sonra Türk sivil toplum kuruluşları ve diğerleri. Genk'te bu konu uzerine bir proje başlattım. Bu konuda benimle çalışmak isteyen arakdaşları davet ediyorum.

Saygılarımla

Havva Duman
(Genk belediyesi meclis üyesi

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.