Haberin yayım tarihi
2009-05-01
Haberin bulunduğu kategoriler

Mutlu Yuvaya Doğru...

İslâm Dini evlenmeye, huzurlu ve mutlu bir yuva kurmaya çok önem vermiştir. Fert ve toplumların mutluluğu evlilik ve geçimli aileyle sağlanır. Mutlu bir yuva ise iyi bir evlilikle kurulur. 

Ailede devamlılık esastır. Evlilikte ömür boyu birlikte yaşamayı planlayarak yuva kuranlar geleceklerini güzelleştirirler. Böyle eşlerin hem kendileri, hem de çocukları hayatta başarılı ve mutlu olurlar.
       
İnsanların dünya ve ahiret saadetini hedefleyen İslam dini her alanda insanlara birbirinden yararlı kurallar sunarken, onlara aile hayatıyla da ilgili destekte bulunur, yol gösterir.
       
Dünya ve ahiret hayatının güzelliği iyi bir evlilkten geçer. Bundan dolayı Dinimiz İslâmiyet insanları evlenmeye ve bu evliliği en iyi bir şekilde oluşturmaya teşvik eder. Kur'an-ı Kerim'de Rabbımız şöyle buyurur:
      
"Kendileriyle mutlu olasınız diye kendi cinsinizden eşler yaratması, aranızda sevgi ve merhamet oluşturması, O'nun varlığının delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen toplum için ibretler vardır" Rum Suresi,21  
      
Peygamberimiz yeryüzünde huzur ve saadetin oluşması, ahlâkî çöküntünün yaşanmaması için bekârların evlendirilmesini istemiştir. Bir hadisinde  şöyle buyurur 
      
"Size dînî ve ahlâkî yaşantısı hoşunuza giden kimseler evlenmek için gelecek olursa onları evlendirin. Yoksa yeryüzünde kargaşa ve ahlâkî çöküntü olur" Tirmizi, Nikâh,3(108
        
Evlilik insanı gayrı meşrû yola düşmekten ve düzensiz bir hayat yaşamaktan alıkor.
Evlilik dışı olan ilişkiler yoluyla bulaşan çeşitli hastalıklara yakalanmaktan korur.
        
Kadın-erkek her açıdan bir birinin yardımcısıdır. Eşler birbirlerini dünyanın zorlukları karşısında destekleyerek hayatı yaşanır hale getirirler. Bu gerçeği kitabımız Kur'an-ı Kerim bize şöyle bildirir:
        
"Kadınlar sizin, siz de onlar için birer elbise gibisiniz (Birbirinizi korursunuz).  Bakara suresi,187 
        
Hz. Ali  der ki; "peygamber Efendimiz bana şunları tembih etti: "Ey Ali, üç şeyi sakın geciktirme: Vakti girince namazı, hazır olunca cenazeyi, kendisine denk birini bulduğun bekar kızı(hemen evlendir!)" Tirmizî, Salât, 127    
        
Allah Teala Kur'an'da, gönderilen bütün Peygamberlerin evlenip, çocuk sahibi olduklarını haber verir. Önceki toplumlarda aile müessesesinin ve temiz nesillerin varlığından bahseder. Neslin korunması bakımından evlilik üzerinde önemle durur. Bir ayette şöyle buyurulur:
      
Ey Muhammed! Biz senden önce de Peygamberler gönderdik ve kendilerine eşler ve nesiller verdik" Ra'd Suresi,38                                     
        
Peygamber Efendimiz de bununla ilgili olarak şöyle buyurur:  

"Dört şey peygamberlerin sünnetindendir: Hayâlı olmak, koku  ve misvâk kullanmak ve evlenmek" Tirmizi, Nikâh,1
     
"Evleniniz! Çünkü ben sizin çokluğunuzla övüneceğim" İbn Mace, Nikâh,1
Bugün Avrupa ülkeleri, bir çok insanın evlenmeye ve çocuk edinmeye yanaşmadığı için nüfuslarının azaldığından şikâyetçidirler. Buralarda aile müessesesine gereken önem verilmediğinden AİDS ve benzeri hastalıklar genç kuşakları günden güne daha da tehdit etmektedir ve gittikçe yaygınlaşmaktadır.

Yapılan istatistikler,  AİDS ve benzeri hastalıkların İslâm Dini'nin kaide ve kuralları, emir ve yasakları doğrultusunda az da olsa hareket eden İslâm ülkelerinde çok şükür henüz yayılmadığını göstermektedir. Ülkemiz Türkiye'de ise bunun gittikçe yayıldığı ve günden güne artış gösterdiği bildirilmektedir.

Dinimiz İslâmiyet evlenmeye önem verdiği gibi, mutlu bir yuvanın kurulabilmesi konusunda dikkat edilmesi gereken bir takım hususları da hatırlatır.

Daha önce ifade ettiğimiz gibi evlilikte devamlılık esastır. İslâm'da geçici evlilik yoktur.

Dinimiz geçici evliliğe asla musade etmez. Bir zaman sonra ayrılmayı tasarlayarak gerçekleştirilen evlilklerin Allah katında hiç bir bağlayıcılığı ve önemi yoktur.

Mutluluğu bekleyen eşler kuracakları yuvanın temelini sağlam atmalıdırlar. Niyet iyi olunca Allah Teala da asla yardımını esirgemez.
 
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor:

"Kadın dört  şey için nikahlanır: Malı, soyu, güzelliği  ve dini için. Sen dindar olanı seç de mutlu ol"  Buharî, Nikah 15;
        
İnançlı ve ahlâkı güzel olan geçimli olur. Sorumluluğunu daha iyi bilir. Şüphesiz ki evlenilecek erkek yahut kadının kimliği ve soyu da önemlidir. İyi araştırılmalıdır. Aynı şekilde fiziki yapısı da nazarı dikkate alınmalıdır. Evlenenler arasında denklik de önemlidir. Bütün bunlar sevgi bağının oluşmasına etki eder. Ancak dindar olması ön plânda tutulmalıdır.
 
Hz. Enes anlatır:

"Mugire İbn Şube bir kadınla evlenmek istemişti. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm kendisine şunu söyledi:

"Git önce onu bir gör! "Bu, aranızdaki ülfet ve sevginin devamı için daha uygundur" buyurdu. O da öyle yaptı ve evlendiler". Tirmizi,  Nikâh,5

Evlenecek olanların birbirini görmesi ve birbirlerine bir ölçü dahilinde bilgilendirmede bulunmaları gayet doğaldır. Ancak bu uzun uzadıya baş başa kalmak, yemek-içmek, gezmek, flört etmek şeklinde kesinlikle olmamalıdır.

Evliliklerin devamında din ve kültür farkının da önemli ölçüde etken olduğu yapılan araştırmalarda ortaya konmuştur. İlk zamanlarda sergilenen uyum ileriki dönemlerde yerini şiddetli geçimsizliğe bırakmakta ve aile dağılmaya kadar gitmektedir. Buna çok dikkat edilmeli ve cazibesine hemen kapılmamalaıdır. Ayrıca bir müslüman bayanın, müslüman olmayan bir erkekle evlenmesi dinen geçersiz ve haram sayılmaktadır.

Ömür boyu birlikte sürdürülecek hayat arkadaşı sıradan yöntemlerle seçilmememlidir. Büyüklerle ve yakınlarla istişarede bulunmak gibi bizim kültür ve adetlerimiz arasında yer alan uygulamaladan da yararlanılmalıdır.
 
Bununla birlikte zorla yapılan evliliklerin devamlı olmayacağı ve daha sonra sıkıntı vereceği de göz önünde bulundurularak buna göre evlilikler gerçekleştirilmelidir.

Taraflar evliliklerini ilân etmeli, evlendiklerini eş.dost ve akrabalar bilmelidir. Düğünler sevinç günleridir. Eğlenmek caizdir. Ancak bu aşırıya kaçmamalı ve meşru olmalıdır. Düğünlerde günah olan tutum ve davranışlardan, uygulamalardan sakınarak, Allah Tealâ'nın hoşuna gidecek bir yol takip etmek mutlu bir yuva kurmanın ilk adımını oluşturur.
        
Eşler, kurdukları yuvanın yıkılmaması için gayret etmelidir. Her iki taraf da görevini bilmelidir.  Hoş görü, karşılıklı saygı, sabır ve bağışlamanın bulunduğu yuva tehlikelere karşı her zaman dayanıklıdır. Peygamberimiz buyurur ki.
      
"Sizin en hayırlınız, ailesine karşı iyi davranandır. Ben aileme karşı hepinizden daha hayırlıyım"  Tirmizî, Menâkıb 85, (3892).
 
 Bekir DEMİR
Houthalen Cami Din Görevlisi

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.