Haberin yayım tarihi
2009-12-08
Haberin bulunduğu kategoriler

Öcalan Bahaneleri Ne Zaman Sona Erecek?

          Türkiye bugünlerde bir bireyin (Öcalan'ın) yaşam koşullarına ilişkin boş bahanelerle, bir sürü günahsız insanın ölmesine, yaralanmasına neden olan olayların meydana gelmesine anlam veremiyor. DTP'nin böylesine tekil Öcalan'a odaklanmış halini yadırgıyor. Hatta problemli buluyor, kendini değiştirmesini, Öcalan'la araya mesafe koyması gerektiğini söylüyor. Bütün bunlar benim değil, PKK paralelinde yayın yapan Özgür Gündem gazetesinin ifadeleri. Özgür Gündem gazetesine katılmamak gerçekten mümkün değil. Süreci tıkayan, açılımda duraksamalara neden olan en büyük iki etkenin PKK ve DTP olduğunu ne de güzel anlatıyor.


          PKK ve DTP'nin teröre başvurmak için bahaneleri her zaman hazır. Bu kez de Öcalan'ın yeni cezaevini beğenmiyorlar. Öcalan'ın ölüm çukuruna yatırıldığını, düşünsel ve sinirsel sisteminin altüst olduğunu söylüyorlar. Bu noktada PKK ve DTP galiba, örgüt içinde yıllarca işbirlikçi ya da aşık oldu diye binlerce teröristin ölüm çukurlarına canlı canlı gömüldüğünü unutuyor. Yani "ölüm çukuru"nu kullanan asıl olarak PKK'nın kendisi. Bu vahşi ve insanlık dışı olaylara çeşitli kitaplarda da bir bir yer veriliyor. Örnek mi istiyorsunuz? Nejdet Buldan tarafından kaleme alınan "PKK'da Kadın Olmak" bunlardan sadece bir tanesi.


          Her gün ekranlarından halkı, körpecik gençleri, kadınları, kızları, küçücük çocukları, bir adamın keyfi yerinde değilmiş, odasını beğenmemiş diye sokaklara çağıran ROJ TV'ye ne demeli? Öcalan'a ağır tecrit uygulanıyormuş da, çok zor durumdaymış da, hemen acil heyet  gönderilmeliymiş de falan filan. Hep aynı şeyler, aynı yalanlar tekrarlanıp halk kışkırtılıp duruyor. PKK ve DTP herhalde Öcalan'ın pamuklara sarılmasını, ayak parmağının bile yere değmemesini, elini bile kıpırdatmadan yemeğinin ağzına verilmesini bekliyor. Bütün bunlar olurken acaba bu ayrılmaz ikili, Öcalan'ın yıllardır binlerce insanın ölümünden sorumlu baş aktör olduğunu, onun mutlu olması için halktan kesilen vergilerle yapılan kaç milyon dolarlık cezaevinde yaşadığını unutuyor mu? Aslında tabi ki unutmuyor ama her zaman daha çok istemeyi, arsız olmayı bildikleri ve yüzsüz oldukları için kudurup duruyorlar.


          Bu arada DTP'nin, molotof eyleminde hayatını kaybeden Serap'ın ailesine taziye ziyareti yapmak istediği, özür dileyeceği belirtiliyor. DTP hem tahrik ediyor, olayların çıkmasına sebep oluyor hem de hiç utanmadan vicdansızca özür dilemeye kalkıyor. Hapisteki bir caninin mutluluğu bir Serap'ın canından daha mı kıymetli? Günahsız Serap ölünce, bir sürü insan yaralanınca, araçlar yakılınca Öcalan ve onu korumaya çalışanlar huzur mu buluyorlar? Bunları hangi özgürlük talepleriyle, hangi demokratik taleplerle izah edecekler? Zavallı ve eylemlere katılan, hatta katılmak zorunda bırakılan Kürt halkı Öcalan'ın aslında mutlu olduğunu ama halkın umrunda bile olmadığını, daha doğrusu Öcalan'ın oyuncağı olduğunu ne zaman anlayacak?


          Ve son olarak Tokat'ta gerçekleşen ve 7 askerimizin şehit olduğu eyleme bakıyorum. Yine mi Öcalan bahanesi? Yetmedi mi yıllardır Öcalan'ın doğum günü, Kenya'da yakalanışının yıldönümü, Suriye'den çıkarılışı, sağlık durumu gibi bahaneler? Bu bahaneler yüzünden daha ne kadar insan zarar görecek? Daha ne kadar insan ölecek?


          Helin Demir


          helindem@mynet.com

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.