Necmi Tüfekçi Yazdı..
Sevdiğim bir laftır:
Bu dünya iyi insanların dünyası değil.
O iyi insanlardan biri daha bu dünyadan ayrıldı.
Kim olduğu değil ne olduğuna bakmamız gerekiyor.
Türkiye`de bir kadın, hayatının tam ortasında,35 yaşında, üstelik hamile.
Trafik kazasında öldürüldü.
Geçen günlerde ölen Nobel edebiyat ödüllü Daria Fo`nun ünlü eseri ``Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü`` gibi trajik komik hatta dramatik bir hayat oyununda can verdi.
Düşünün; hamile bir kadın ağır aksak adımlarla YAYA geçidinden karşıya geçerken, pat, bir otobüs çarpıyor ve ölüyor.
Hikayenin devamı şöyle; ‘’Ölüme sebep olan sürücü daha önce de ölümlü kazaya sebep olmuş``.
Ödül verir gibi otobüs şoförü yapmışlar adamı.
Ölen öldü, ancak davada hakim berat veriyor.
Tecrübeli katillere ihtiyaç var der gibi.
Ölen kadının vasiyeti gereği iç organları bağışlanıyor; bir çok insanın yaşamasına vesile oluyor günahsız insanın ardından kalanlar.
Böyle bir hikaye inanın filmlerde yaşanmaz.
Neden bu kadar geriye gidiyor insanlık?
Bize ne oluyor?
Politika boğuyor.
Her yeri kuşatan kesif ve pis bu kokudan kaçmak mümkün değil.
İçinde insan sevgisi olmayan hangi dava başarılı olabilir?
Birileri altın nesil diyor, birileri Asım`ın nesli diyor.
Hedef ne?
İyi insan olmaksa hedef; paspas olmak şereftir.
Pis ağızlardan pis kokular, salyalar ve hedef göstermeler üzerinden bir nesil inşaa etmek..!
İyi insanlar Hz. Mesih`in ardılları bu çağda. Buna inanıyorum.
O`nun gibi insanlığın günahları affedilsin diye kendilerini feda ediyorlar.
Onların krallığı tıpkı İsa Mesih gibi bu dünyada değil.
Burada kral olmak isteyenleri yukarıdan izliyorlar.