Yavuz NUFEL
Medyanın 12 Eylül piçi, Amerika'dan ithal Erkekçe Dergisi değil mi bu insanların akıllarını kafatasının içinden apış arasına indiren? Sen değil misin, bu yaşında medyada adın 'Lolitalarla' çıkınca kasım kasım kasılan... Sus Hıncal!...
Bazılarının kaleminde keramet aradığı/bulduğu (!) Hıncal Uluç'un yazısını masaya yatıracağım bu hafta…
Defne Joy Foster!ın ölümü üzerine kaleme aldığı yazı duyarlı bir insanın, bir Müslüman'ın, demokratın, sosyal demokratın yazacağı türden, yenilir yutulur cinsten bir yazı değil!.
Şükürler olsun ki bu tarz bir yazıyı dini vecibelerini yerin getiren bir başka yazar yazmadı!
Ne mi olurdu?
Hemen söyleyeyim: Defne'nin cansız bedenini Karaca Ahmet'e götüren tabut, mezarlıktan içine "İritica", "Şeriat" doldurulmuş olarak döner, plaza leyleklerine günlerce malzeme olurdu..
Zaman zaman yazılarını severek okuduğum Hıncal Uluç'un, bıngıldağı sulandığı için mi, gazeteleri tarayıp, aman kimsenin yazmadığı bir şey yazarak gündem oluşturma heyecanı mı bilmiyorum.
İnsanlar yaşlandıkça çocuklaşır, unutkan olurlarmış?
Zaman zaman onlara çocuklar gibi davranmak gerek!
***
Medyanın 12 Eylül piçi, Amerika'dan ithal Erkekçe Dergisi değil mi bu insanların akıllarını kafatasının içinden apış arasına indiren? Sen değil misin, bu yaşında medyada adın 'Lolitalarla' çıkınca kasım kasım kasılan...
Sus Hıncal!...
***
Raiting uğruna insanların özelinin özeline giren medyanın bu hale gelmesinde katkısı olan insanların kaçı sizi örnek almıştır, hiç araştırdınız mı?
Boynuz kulağı çoktan geçmiş!
Kes Hıncal!..
***
Diyor ki: İnsanlık ölmüş sanki..
Defne öldü.. Onun için her şey bitti..
Ama bu genç adam yaşayacak.. 18 aylık bebeği ile yaşayacak..
Yarın o bebek aklını başına toplayacak yaşa geldiğinde "Baba bana annemi anlat" diyecek?..
On sekiz aylık bebek büyüyünce babasına anasını soracakmış belge olarak da senin yazını göstermeyecekler mi?
Git Hıncal!..
***
Geveliyor ki:Defne Joy'un ölü bulunduğu yer kendi evi değil. Bir bekar erkeğin evi….
Sık sık severek beyitlerini yayınladığın Hz. Mevlana ne diyor?
"Kusurları örtmekte gece gibi ol"
Bil Hıncal!..
***
Zırvalıyor ki: Benim aşka düşmeye saygım var.. Ama aşk yapmaya yok.. Daha tanıştığın gece, eve, yatağa koşmanın adı da love.. Ama onun fiili başka.. Aşk Yapmak.. Making love..
İnsan ondan bundan ya da medyanın raiting akbabalarının ne değine yazdığına değil, mensubu olduğu dinin peygamberi ne diyor ona bir bakmaz mı hiç?
Allah adına, din adına, Ahlak adına infaz yapmışsın!
Yuh Hıncal!..
***
Şahitlik ediyor ki : Ortada çok açık, çok seçik bir "İhanet" var.. Hem de aşk aldatması bile değil. Bir gecelik macera/ One night stand için, aldatılan bir koca ve unutulan bir bebek..
Ç.. Hıncal!...
***
Oku:1
"Zina suçunun tespit edilmesi, dört âdil şahidin cinsi ilişkiyi gözleriyle gördüklerine dair beyanatlarına bağlanmıştır. Bunun anlamı şudur: bu konuda hiç kimse dedikodu etmesin, ağzını açmasın... Aksi taktirde, şahitler müfteri muamelesini görecekler. Hatta bir eksiğiyle üç şahit bile olsa üçü de iftira suçundan, seksen değneği hak edecektir... Bu tedbir, bir yandan toplumu rahatsız eden dedikoduları önleyecek, diğer yandan şayet gerçekten bir suç işlenmişse, sahibine tövbe kapısını açık bırakmış olacak"
Hadi sen gözünle görsen bile diğer üç şahit nerde?
Seksen değneği hak ettin…
Yat Hıncal!...
***
Delleniyor ki: Ben mahalle baskısından da korkmam. Kafamı kesseler düşündüğümü söylerim…. Defne Joy Foster'in ölüm sebebi bilinmiyor.. 10 gün içinde Adli Tıp gerçeği açıklayacakmış.. Öğreneceğiz.
Dur Hıncal!..
Oku:2
"Bir yorgan içinde iki kişiyi görseler, yorgan inip kalksa dahi onlar hakkında zina şahitliği yapamazlar. Çünkü zina tenasül uzuvlarının birleşmesi ile sabit olur. Oysa yorganın altında bu olayın gerçekleşip gerçekleşmediği bilinmez. Bu derece yakinen bir zina olayına şahit olmak ise çok nadirdir. Zaten İslam'ın hakim olduğu bir toplumda zinanın bütün yolları kapatılmıştır. Müslümanların canı devletin güvencesindedir. Dolayısıyla evlenemeyecek durumda olan kişiler devlet tarafından evlendirilecektir. Buna rağmen zina yapılırsa cezası daha bu dünyadayken verilerek ahiret azabından kurtuluş mümkün olacaktır."
Niyet olsa bile eylem olmuş mu, olmamış mı belli değilken hukukta bunun yerini en iyi sen bilirsin sanıyordum?
Kıl Hıncal!...
***
Oku:3
"Asr-ı saadette zina suçundan dolayı yapılan recimlerin hemen hemen hepsi, suçluların -vicdanlarında hissettikleri ağır suçluluk psikolojisinden kurtulmak için- bizzat itiraf etmelerinin sonucu olarak gerçekleşmiştir. Hatta itiraf edenleri, duymazlıktan gelen Hz. Peygamber (a.s.m)'in onları kurtarma yolunda her türlü çareye baş vurduğu / itirafçının aklî dengesinin yerinde olup olmadığı, yaptığı işin zina mı yoksa onun ön hazırlığıyla ilgili dalaşma mı olduğunu soruşturmuş ve sonuçta ısrarlı itiraflar karşısında onlara had uygulama cihetine gitmiştir"
Pis Hıncal!...
Şu an için cuma günkü yazın Suizandır, bay Uluç!
Hakkındaki Suizanları bir bilsen!...
***
Yes Hıncal!..
İddia ediyor: Defne'nin ölümü tipik bir "Su testisi, su yolunda kırıldı" olayıdır!..
Kulağına küpe olmayacağını bile bile: Sevgide güneş gibi ol… Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol… Hataları örtmede gece gibi ol…Tevazuda toprak gibi ol.. Öfkede ölü gibi ol.. Her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.. (Hz. Mevlana)
Hamsın hala "ol" Hıncal!...
Yavuz Nufel - Haber 7
yavuznufel@live.nl
