VAN'da  "EÇKUM-DER" isimli bir dernek bulunmaktadır. Açılımı, "Ermeni Çetelerinin Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği". EÇKUM-DER'in kuruluş amacını dernek başkanı İkram Kali; "1. Dünya Savaşı sırasında yaşanan ve Vanlıların ekonomik, sosyal, kültürel, insani ve psikolojik yıkımına neden olan, kimlik ve kişiliğine derin izler bırakan katliamlar, acılar, kayıplar ve mağduriyetlerin dile getirilmesi, acıların yasının tutulması, anılması ve hatırlanması" olarak özetlemektedir.
 
EÇKUM-DER, her zaman o sözünü ettiğim, camilere doldurulup yakılan Müslüman köylülerin, kurşuna dizilen çocukların hikayesini anlatmak isteyen, tarihin o sayfasını görmemezlikten gelenlere "ya bizim çektiğimiz acılar?" demek isteyen bir dernek anladığım kadarıyla. Ancak, geçtiğimiz günlerde bu dernekle ilgili okuduğum bir haber onlarla gurur duymama neden oldu. İşte "Türk insanı budur" dedirtti. 
  
"Türk-Ermeni İlişkilerindeki Yeni Dönem" başlıklı haberde; "Ermeni Çetelerin Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği'nin adı, 'Türk-Ermeni İlişkileri Araştırmaları Derneği' olarak değiştirildi" deniliyordu. Dernek Başkanı İbrahim Kali yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Ermeni meslektaşı Serj Sarkisyan'ın başlattığı diyalog sürecinin, iki ülke ilişkilerinin normalleşmesinde çok önemli bir adım olduğunu belirtmiş ve Dernek olarak bu süreci desteklediklerini, ilk adım olarak da tüm dernek üyeleri ile yapılan görüşmeler sonucu derneğin ismini değiştirdiklerini ifade etmiş.
 
Derneğin geçmişi unutmak gibi bir niyeti tabi ki yok. Kali "Bu süreçte öncelikle Ermenilerin ideolojik saplantıdan sıyrılarak sağduyu, sabır, iyi niyet ve güven duygusu içinde geçmişleriyle sebep-sonuç içinde hesaplaşmaları, tarihle yüzleşmeleri, vicdan muhasebesi yapmaları gerektiğine vurgu yapıyor. Ayrıca, birbirimizi daha iyi anlayabilir, geçmişte yaşanan dostluk ve acılardan ortak bir dil ve iklim yaratarak sorunları aşabilir, sorunların çözümüne katkıda bulunabiliriz," şeklinde derneğin nihai hedefini ortaya koyuyor.
 
Ermeni mezalimini bizzat yaşayanlarca kurulmuş bu derneğin, ne tazminat, ne özür, ne de başka ülkelerin parlamentolarında yasa çıkarılması gibi herhangi bir talebi yok. Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesini, halkların yüz yüze gelip, herhangi bir talepte bulunmadan, siyasetçilerin oyuncağı olmadan, sadece birbirlerini anlayabilmesini diliyor. Hatta yaşanan bu süreçte derneğin isminin karşı tarafta oynayabileceği caydırıcı rolden endişelenip onu değiştirecek kadar da samimiyetle.
 
Sn. *(….)* lütfen gidip bu derneğin başkanıyla, üyeleriyle bir görüşün, hikayeleştirilen tarihsel gerçekleri bir dinleyin ve o hikayeleri Avrupa'daki, Amerika'daki dostlarınıza da anlatın. 
 
Not:(Parantez içine Türkiye aleyhtarı, Engizisyon mahkemelerinin "auto-da-fé" uygulamalarını andıran konferanslara ev sahipliği yapan, katılan, konuşan, parlamentolarında soykırım yasaları çıkarmaya çalışan, bu tasarıları pişirip pişirip gündeme getiren herkes ismini koymakta özgürdür.)
 
Haluk Mergen
hmergen@globalyorum.com