Son aylarda kırsal alanda büyük kayıplar veren terör örgütü PKK'da süren liderlik kavgası ve ardından örgüt üst düzey yöneticilerinden Cemil Bayık tarafından yayınlanan bildiri ile Fehman Hüseyin'den yana tavır koyması ciddi anlamda kaosa sebep olurken, diğer taraftan örgüt içinde yaşanan cinayetlerin de ardı arkası kesilmiyor.
Terör örgütü PKK'nın silahlı eylemlere başlamasının yıldönümünde örgüt kadrolarına gönderilen ve Cemil Bayık tarafından yayınlanan bildiride ifade edilen HPG kadrolarının sorgulanacağı, işe yaramayanların tasfiye edileceği yönündeki cümlelerin, örgüt mensupları arasında panik ortamı yarattığı, farklı fikirleri olduğu tahmin edilen kadroların birbirlerini ajanlık ve işbirlikçilikle suçladıkları belirtiliyor. Şırnak kırsalında D.S adlı örgüt mensubunun örgüt içi cinayete kurban gittiği ve arkadaşları tarafından silahla vurularak öldürüldüğü bildiriliyor. D.S'nin ölümü ile ilgili olarak örgüt tarafından basına (öncelikle ROJ TV) kaza kurşunu ile öldüğüne dair bilgi verileceği, bunun da örgütten kaçışları önlemek için yapılacağı söyleniyor.
PKK'nın örgüt içi cinayetlerinin aslında yeni olmadığı biliniyor. Yıllardır devam eden kıyım faaliyetine başka bir örnek de 1998 yılında Erzurum Cezaevi'nde başına torba geçirilerek iple boğulmak suretiyle öldürülen, cesedi bilahare yakılan, koğuşunda daha sonra "Abdullah Öcalan'a destek vermek amacıyla kendisini yaktığını" belirten bir not bulunan M.S…
Kısaca PKK'da kıyım hareketi son hızla sürüyor. Eylemsizlik kararı, referandumu boykot mitingleri, Cemil Bayık'ın bildirisi, demokratik özerlik derken tam bir bunalım ortamı yaşayan PKK'nın artık kendi sonunu hazırladığı düşünülüyor.
Helin Demir
helndem@mynet.com