- İrevanda’da Ortodoks kilisesine dönüştürülen Osmanlı Camii - Hilali haç ile değiştirilen Recep Paşa Camii’nin acıklı hikâyesi
Agil ALESGER
Şimdi Ermenistan olarak adlandırılan ve Azerbaycan Türklerinin kadim ata yurdu olan Batı Azerbaycan topraklarında, binlerce tarih, kültür, taşınır ve taşınmaz miras örneğimiz günümüze ulaşmamıştır.
Geçen yüzyılın 80’li yıllarının sonunda Taşnak Ermeni hükûmeti tarafından son Azerbaycanlıların da ata topraklarından sürülmesinin ardından Ermeniler anıtlarımızı yerle bir etti, Alban-Hristiyan döneminin kalıntıları olan tapınaklara el koydu ve tahrif etti, Ermenileştirdiler.
Bugünkü Ermenistan topraklarında bulunan eski Türklere ait Abaran ilçesi anıtları, Gernibasar anıtları, Göyçe anıtları, Kırkbulak ilçesi anıtları, Loru ilçesi anıtları, Şöreyel anıtları, Talin ilçesi anıtları, Vedibasar anıtları, Zengezur anıtları ve Zengibasar anıtları Ermeni vandalizminden nasibini aldı.
Azerbaycan Cumhuriyeti Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı’nın desteği ile “Kızılbaş” Gençleri Eğitim Sosyal Birliği tarafından yürütülen proje kapsamında yapılan araştırmalara göre, Ermeniler anıtlarımızı sahteleştirerek ulusal kimliğimizi silmeye, yok etmeye çalışmışlardır.
Revan Han Sarayı ve Serdar Camii, Ermeniler tarafından yok edilmiştir...
Resmi verilere göre 20. yüzyılın başında Revan Valiliği topraklarında her biri bir mimari başyapıt olan 310 cami bulunuyordu. 1918 yılında Azerbaycan’ın tarihi topraklarında ilk Ermeni devleti olan Ermenistan Cumhuriyetinin kurulmasından sonra Azerbaycanlılara ait maddi ve kültürel miraslara barbarca davranış sergilenmiş ve yok edilmiştir. Han Sarayı ve görkemli Serdar (Abbas Mirza) Camii dahil olmak üzere Revan’daki tüm tarihi eserler yok edilmiştir.
Azerbaycan Millî Bilimler Akademisi Kafkasya Araştırmaları Enstitüsü Ermeni Araştırmaları Bölümü Başkanı Profesör Kasım Hacıyev, bugün Ermenistan topraklarında Azerbaycanlılara ait sadece iki tarihi-mimari eserin korunduğunu belirtti. Bunlardan biri Revan şehrindeki “Göy məscid” diğeri ise Emir Saad Türbesi’dir.
Hacıyev, Ermeni hükûmetinin “Göy məscid”i “Fars camisi”, Emir Saad Türbesi’ni ise “Türkmen anıtı” olarak tanıttığını bildirdi. Profesör, Türkmenistan liderinin Ermenistan ziyareti sırasında onun Emir Saad Türbesi’ne götürüldüğünü de kaydetti.
Monoetnik Ermenistan’da soykırıma uğrayan mirasımız...
Tarihçiler, Ermeni vandallarının Azerbaycanlıların tarihi-etnik topraklarındaki izlerini silmenin yanı sıra, yer isimlerine karşı da soykırım yaptıklarını vurguluyor. Monoetnik gruptan oluşan Ermeni devletinde Azerbaycanlıların yaşadığı 703 yerleşim biriminin adı Ermeni isimleri ile değiştirilmiştir.
1724 yılında Osmanlı ordusunun Revan’ı fethetmesinin ardından Türk komutan Recep Paşa, şehrin kalkınması için bir dizi çalışma yaptı. Onun emriyle 1725 yılında Revan kalesinin içine, onu yaptıranın onuruna Receb Paşa Camii adı verilen yeni bir cami inşa edildi. Bu cami düzenli paralel yüzlü bir şekle ve küresel bir kubbeye sahipti ve aynı zamanda Doğu tarzında geometrik süslemelerle süslenmişti.
1 Ekim 1827’de, Revan Kalesi’nin Rus birlikleri tarafından işgal edilmesinden bir gün sonra, Recep Paşa Camii’nin kubbesindeki ay ve yıldızı söküp yerine haç ve kilise çanı koyarak Rus Ortodoks kilisesine dönüştürdüler. Daha sonra dış yapısında değişiklikler yapılmış, cephesine silindirik sütunlar eklenmiş, çatısına örtü yerleştirilmiştir ve Hristiyan tapınağı görünümüne kavuşturulmuştur.
Erivan’daki Serdar Camii ile ilgili sahtecilikler...
Tarihçiler seyyahların ve araştırmacıların eserlerinde Revan Kalesi’ndeki Serdar Sarayı yakınında bulunan “Serdar Camii” veya “Abbas Mirze Camii” adlarının geçtiğini yazıyorlar. Farklı isimler altında anılsa da aslında son araştırma çalışmaları ve resmî belgeler “Serdar Camii” ile “Abbas Mirze Camii”nin aynı cami olduğunu kanıtlar niteliktedir. Yani bir cami farklı dönemlerde farklı şekilde isimlendirilmiştir. Ancak İrevan’daki Azerbaycanlılara ait diğer maddi kültür anıtları gibi bu cami de Ermeni vandalları tarafından neredeyse yok edilmiştir.
1864 yılında Revan Kalesi’nin Rus birlikleri tarafından askeri tahkimat amaçlı kullanımının durdurulmasının ardından, Serdar Camii de dahil olmak üzere kaledeki tarihi ve mimari eserler ciddi şekilde tahrip edildi. 20. yüzyılın başında Türkiye’den gelen Ermeniler Serdar Camii’ne yerleştirildi. Sovyet Ermenistanı döneminde Serdar Camii kısmen yıkıldı. Yakın zamana kadar Serdar Camii’nin 2-3 metre yüksekliğinde bir duvar kalıntısı kalmıştı. Ermeni hükûmeti caminin kalıntılarını 2007 yılında “korunan tarihi eserler” listesinde Avrupa Konseyi’ne sundu. Ancak Ermeni vandalları, 2014 yılında Serdar Camii’nin “korunan” duvar kalıntılarını da ortadan kaldırdı.
Araştırmada Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi’nin bazı materyallerinin de kullanıldığını belirtmek gerekir.
Elbette tek bir yazı Ermenistan’ın yok ettiği tüm anıtlarımızı kapsamaya yetmez. Bu gerçekleri elimizden geldiğince yaymak aynı zamanda bu eserleri bize emanet eden atalarımıza karşı da görevimizdir.