Sayın Vural Öger,
Avrupa Parlamentosu Üyesi
Aşağıda tarihi belirtilen TV programında AP'da başı öne eğik dolaştığınızı, Fırat nehrinden kan aktığını belirtmişsiniz. "Başı eğik dolaşmanız" cehaletinizin büyüklüğünden kaynaklanmaktadır.
Bir savaş esnasında yayımlanan propaganda malzemelerinin günümüzde cahiller tarafından bir papağan misali telafuz edilmesi hoş olmadığı gibi iftira edenlere eskilerin tabiri ile MÜFTERİ denilir. Malesef, bu cahaletiniz ile ölünceye kadar başınızı öne eğik dolaşmak zorundasınız.
Fırat nehrinden kan aktığı iddiaları doğrudur. Akan kanların müslümanlara ait olduğunu birçok kaynaktan tespit etmek mümkün. İşlenen bu zulüm ve cinayetler, o zamanki ve günümüzdeki kurnazlar tarafından ters-yüz edilerek; günümüzde papağanlar tarafından ( Ermenilere yapılmış gibi ) " Fırat nehrinden kan aktığı" yada " soykırımı yapıldı" şeklinde ifade olunmaktadır.
Lütfen, iddialarınız gibi altı boş şeyleri savunabilecek delikanlıyı yada delikanlıları tanıyor iseniz, onlar ile dilediği yer ve saatte biraraya gelerek, ön yargılarını dahi yenmesini beceremeyen cahillere, ders verir gibi öğretiriz. Soykırımını yapanların mağdur rolü oynamasına katkıda bulunanlar bilmek zorunda olduğu bir gerçek var. Avrupada gece gündüz çalışan Gençliğimiz bu tiyatronun perdesini çok iyi kapatacaklardır. Ermeni çetelerine yapılan havalelerin dekontlarına varıncaya kadar hesabı görülecektir. Bu gök kubbenin altında hiçbir sedanın kaybolmayacağını bilmenizi rica ederim.
İş merkeziniz Hamburg kütüphanelerini ziyaret etmeyi düşünür iseniz 1910 yılında Kopenhag'ta yapılan sosyalist enternasyonalinin raporlarını okumanızı önermekteyim.
Takdir edersiniz ki, Ermeniler için yapılan silah sevkiyatları, propaganda, halkın silahlanması ve eğitilmesi " ördek" avlamak için yapılmadı.
Cem Özgönül'ün " Der Mythos eines Völkermordes ( Bir Soykirimi Efsanesi ) " adlı eserinin içinde Lepsius'un Belgelerindeki Sahtekarliklar, Ermeni Meselesinde Almanlarin Geçmisteki ve Gelecekteki Rolü hakkında Alman siyasi arsivinden iki belgeye yer vermiş ( kitapta daha yüzlerce belgede var ). Verilen bilgilerde ;
1. Belge
15 Haziran 2005 tarih ve 15/5689 sayili Alman Federal Parlamentosu oturumunun belgesinde, Ermeni meselesi hakkindaki Parlamentonun gerekçesi su cümle ile dile getirilmistir ( Kaynak : Deutscher Bundestag - Drucksache 15/5689 Sahife 1 );
"Alman Federal Meclis,i Osmanli devletinin Jöntürk hükümetinin Anadoludaki Ermenileri neredeyse tamamen imha eden hareketlerinden sikayetçidir.
2. Belge
Alman Ermeni Teskilatinin Yönetim Kurulu adina Paul Rohrbach, Ewald Stier ve Martin Rade'nin 6 Ocak 1918 tarihinde Alman Sansölyesi Graf von Hertling'e hitaben yazilmis olan mektubunda ise ( Kaynak: Politisches Archiv des Auswärtigen Amtes zu Berlin, Akte Türkei 183/Armenien, Bd.49, R 14098, Mikrofis 7172 ) ;
"Ermenilerin arzulari 6 Doğu Anadolu vilayetinde özerklik sağlamaktır.
Yukarıda vurgulandığı gibi bu vilayetler müslümanlardan arındırılmıştır.
( Benim notum : Bahsi geçen vilayetler, Fırat nehrinin civarıdır ! Dersim ve civarındaki
Ermenilerin doğrandılar mı yoksa bazı ordularda görev almak için bu numarayımı çektiler. Paranıza kıyıp öğrenmek için almanca bu kitabı okumanız gerekiyor ).
Ermeniler eskiden Ermeni çoğunluğu olmadığı yörelerde bile artık çoğunluğu teşkil etmektedir. Bundan dolayı özerklik meselesi eskiye nazaran çok daha kolay çözümlenebilmektedir."
Daha birçok bilgi ve belgeyi okumak ve öğrenmek arzusunda iseniz lütfen yazınız. Talat Paşayı öldürün Alman Silahlı Kuvvetlerinin mevcutlu silahının sicilinede gönderebiliriz.
Özetle ifade etmek gerekirse; insan hacı olmaz gitmekle Mekke'ye. Eşşek hergün taş taşısa Derviş olmaz tekkeye. Bir dost gibi öneriyorum, madara olmamak için cehaletinizi yenmek zorundasınız.
Kalın sağlıcakla
Rehan Gündoğmuş