CELİL GÜNDOĞDU YAZDI

Bilindiği gibi basın mensupları özelde gazeteciler, genelde görsel, işitsel ve sürekli yayın yapan tüm medya kurum temsilcileri halkımızı bilgilendirme adına önemli görevler üstlenmekteler.

İnsan haklarından olan haber ve bilgi edinme hakkı için gece gündüz koşan, koşuşturan tüm basın emekçilerini üstün hizmetlerinden dolayı da öncelikle tebrik ediyorum.

Her meslekte olduğu gibi gazetecilik mesleğinde de gerçek anlamda mesleğinin hakkını verenler olduğu gibi, ne yazık ki bu mesleği dar çıkar, kişi ve kurumları aldatma, tehdit anlamında kullananlarda var. Bunlara zaman zaman şahit olmaktayız.

Gazetecilik, basın ile uzaktan yakından ilgisi olmayanların, ellerine aldıkları bir makine ve oluşturdukları sanal site ve internet üzerinden televizyon yayıncılığı yaptığını iddia eden ve toplumda karşılığı ve kredisi olmayanların, bu mesleği kirletmesi gerçek basın mensuplarını rencide etmekte.

Gazetecilik ile ilgisi olmayan bazı şahsiyetlerin, elde etmiş oldukları sarı basın kartlarını ceplerine koyarak, halkı ve çevredeki insanları nasıl aldattıklarına şahit olmaktayız. Bu tür kişilerin kutsal bir meslek olan Gazeteciliği, basını karalamaya hakları yoktur.

Bunların işlemiş oldukları suçlar mesleğimiz ve toplumumuz adına kötü imaj bırakmakta. Bu tür şahsiyetlere ideolojik anlayış ve tavırlarla sarı basın kartı verilmesini sağlayan yetkili kurum ve kuruluşlarda, bunların işlemiş oldukları suçlarına bilerek veya bilmeyerek ortak olmaktalar.

T.C. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünü buradan uyarıyoruz. Yıllara dayanan gazetecilik mesleğini icra edenleri göz ardı edip, ne idüğü belli olmayan insanlara sarı basın kartı vermek, hem gazetecilik mesleğine, hem de BYEGM kurumsal şahsına zarar vermektedir.

Sarı basın kartı verilirken kişilerin toplumdaki karşılığının ve mesleğe saygılarının olup olmadığı araştırmalıdır. Sarı basın kartının kriteri mesleğine saygı, vicdan, sorumluluk duygusu taşıma olmalıdır. Bu kriterlerin dışında mesleğine saygısı olmayan, toplumda kötü imajı olan kişilere yandaş ve ideolojik anlayışla kart vermek, bu kötü amaçlı kişileri cüretlendirmektedir. Bu kişiler ele geçirmiş oldukları devletin resmi sarı basın kartıyla halkımızı aldatmakta, mesleğimize leke sürdürmektedirler.

Hak edenlerin elde edemediği bu sarı basın kartlarını bunlara kimler, nasıl ve ne amaçla veriyor. Aksi takdirde Sarı basın kartıyla halkı aldatanlar, haksız rekabet yaparak bu mesleği gönülleriyle ve mesleklerine saygılarıyla yapanları haksız yere mağdur etmekteler

Unutmamak gerekir ki Sarı basın kartı, hem devletin hem de gerçek gazetecilerin namusudur. Bu kartı olur olmaz kişilere vermek hem gazeteciliğe, hem de devletimize ve milletimize hakarettir. Bu durum asla kabul edilemez.

Şahsen ben 34 yıldan beri büyük bir aşk ve şevkle mesleğimi icra etmekteyim. Hiç bir zaman sarı basın kartı almak için bu mesleği sürdürmedim. Ancak sarı basın kartıyla mesleğini gerçek anlamda icra edenlerle, mesleği kirletenlerin de ayırt edilmesi gerekir.

Saygılarımla…