Merhaba sevgili gündem okurları,
Bu yazımda sizlere biraz siyasetten ve önümüzdeki yerek seçimler için yapılan politikacılıktan bahsetmek istiyorum. Aslında politikadan pek anlayan biride değilim. Yinede su gördüğümüz, algıladığımız kadarıyla bazı konular hakkında bende kendi fikirlerimi sizlere aktarmak istiyorum.
Belki zaman zaman yazılarımda bahsetmiştirim. Ama yinede belirteyim. Ben onyedi yıldır Belçika'da yaşamaktayım. Çocukluk ve gençlik yıllarım ise anavatan Türkiye'de geçti. Zamanla Belçika'ya geldiğimde gördüm ki, politika burada da aynı. Böl, parçala ve yut takdiği burası içinde geçerli.
Okul yıllarımda bizlerin etrafını siyaset simsarları sarardı. Amaçları bir siyasi partiye bağımlı olmamızı sağlamak ve militanca bizleri yetiştirmekti. Çoğu zaman başarıp o masum kardeşlerimizi istedikleri oyuna getiriyorlardı. Yani öyle bir gaz veriyorlardı ki, zehirlenmemek mümkün değil..
Evet gaz dedim. Bildiğiniz gibi çok çesit gaz türü vardir. Hava gazı, Oksijen gazı, Karbondioksit gazı, Araba gazı, Os…….k gazı vb.gibi.
Sevgili dostlar,
Bizin üzerinde durmak istediğimiz öyle bir gaz varki, maazallah insanı temas halinde felak eder. Evet bu gazın adı " pohpohlama gazı". Vallahi bir başkası tarafından bir öbürüne bu gaz verildiğinde, değil birkaç kişiye kafa tutmak bütün dünya karşısına dikilse yinede fayda etmez. İşte gaza getirilmişlerin kendilerini üzerlerine bomba yerleştirerek nasıl hem kendilerine ve hemde başkalarına zarar verdiklerini görüyoruz. Yüce Rabbim bu gazlardan bizleri korusun.
Belçika'da 8 Ekim 2006'da yapılacak seçimlerde müthiş oyunlar dönüyor. Ayrıca hiç de yakışmayan karalamalar oluyor. Demek ki, bu sadece Türkiye'de değilmiş demekden kendimi alamıyorum.
Başka zamanlarda çeşitli söylemleriyle, biz Müslüman Türkleri yerden yere vuranlar, şimdileri ise oy kapmak, oyları bölmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Yani böl, parçala ve yut.
Hep şirin görünerek yaklaşmaya çalışıyorlar. Daha önceden seçilmiş
adaylarımızı etkileyecek şekilde önüne gelen herkezi aday olarak
gösteriyorlar. Bu durumu fazla önemsemeyen kardeşlerimiz ise, sırf sokaklarda resimleri gözüksün diye aday oluyorlar. Evet işi bilenler elbet te aday olacaklar. Ama benim gibi bu işden anlamayanlar ise geri durmaları gerektiğini bilmeleri lazım.
Geçenlerde bir kız kardeşimizle sohbet ediyordum. Hal hatırdan sonra, "ya abi bende aday oldum" dedi. Ben ilk anda anlayamadım ve "ne adaylığı" diye sordum. Bu kardeşim bana "önümüzde ki, ay yapılacak olan yerel seçimler için aday oldum" dedi. Şaşırmıştım. Tabii ben gülümsedim ve sordum. "Bak kardeşim iyi has ama sen bu konu
hakkında ne biliyorsun? "Hiç araştırdınmı? Dedim. Cevap ise "ya abi öylesine yani, yeşillik olsun diye katiliyorum" şeklinde oldu..
Sevgili okurlar
Şimdi sizlere soruyorum? Hiç yeşillik olsun diye böyle bir iş yapılırmı? Hiç resimlerim boy boy sokaklarda gözüksün diye aday olunur mu? Geç aynanın karşısına doya doya kendine bak. Bu konular hakkında kendilerini gerçekten geliştirmiş insanların önünü kapatma. Belkide senin alacağın üç beş oy onun işine yarayacak ve istenilen hedefe ulaşılacak.
Lütfen pohpohlama gazına gelmeyin.
Kimsenin şakşakcısı değilim ve kendi doğrularımı yazıyorum. Genk'de Ali
Çağlar kardeşimize verilmiş bir söz var. Kendisi bu seçimler sonrası belediye başkan yardımcısı olacak. Bu kardeşimiz bir dönem önce seçildi ve iyi işlerde yaptığını biliyoruz. Şimdi ise belediye başkan yardımcısı olarak daha da faydalı olacağına inanıyorum. İsterseniz bu fikrime katılmayabilirsiniz. Ama bu benim kendimce doğrum bu. Çünkü ben Genk sınırları dışında oturan birisiyim ve ne yazık ki, bu arkadaşımız için oy kullanamayacağım.
Değerli seçmen kardeşlerim,
Oylarımızı seçilme şansı olmayacak adaylara atarak bölmeyelim. Yerel seçimler her 6 yılda bir yapılıyor. Şimdi yanlış atılan oylar yüzünden 6 yıl temsilcisiz kalabiliriz. Her oyun altın değerinde olduğunu unutmayın. Gücümüzü birleştirelim ve her bölgede gerçekten işi bilen, iş bitirici adaylarımızı destekleyelim.
Kısaca oyuna ve gaza gelmeyelim...
Saygılarımla
Ayhan Aliustaoğlu