Globalleşen dünya ekonomisinin etkisiyle gitgide bozulan ve aksayan kamu hizmetleri sonucunda mahallemin postacısı gün içinde daha geç gelmeye başladı.
Etkin ve yüksek performanslı postacılıkta yanılmıyorsam Danimarka modelini taklit eden Belçika Posta İdaresi sözde rasyonelleşme sürecinde.
Postahane, posta kutusu, postacı sayısında azalma müthiş boyutlarda.
Bütün bunları uydurmuyorum !
Nazik zile basma şeklinden postacımın geldiğini içgüdülerimle anlıyorum.
İnterfon düğmesine basıp kapıyı açıyorum, postacım soluk soluğa içeri giriyor ve o güzelim Afrikalı tebessümü ile bana hayırlı günler dileyip hâl hatır soruyor.
İki ayrı postacım var : Biri Fas kökenli, diğeri siyahi Afrika'nın bilmem hangi ülkesinden.
İkisi de birbirinden nazik, hatırnaz ve efendi.
Günlerden Cuma ise iyi hafta sonları dileyerek gidiyorlar…
Ben de kendilerine Ramazan Bayramı'nda iyi bayramlar dilediğimde şaşırmışlardı.
Yılbaşında dolgun bir bahşişi çoktan hak ettiler doğrusu !
***
Bugün de Cuma ve yine aynen dediğim gibi oldu.
Postacım yine geldi, selamlaştık, hâl-hatır sordu, postayı bıraktı.
Abonesi olduğum, Belçikalı Frankofon aydınların okuduğu, Cuma günleri çıkan haftalık Le Vif/L'Express dergisini açtım öncelikle.
Derginin kapağı dikkatimi çekti : "Mali Kriz, Moralinizi Bozmamak İçin 10 Neden ;-)" başlığını atmış ve sıralamaya başlamış.
***
Merakla derginin 49'dan 56'ya devam eden tam altı sayfalık ayrıntılı haberini sizler için pür okudum, pür dikkat.
İşte derginin iyimser olmak adına sunduğu nedenler ve bunlara benim bakışım :
1-ENERJİ : Faturalar daha az acıtacakmış. Zira rüzgarın tersine döndüğünü hisseden spekülatörler Ağustos ayında piyasadan çekilmişler. Talep azalması dolayısıyla enerji fiyatları ucuzlayacakmış. Doğal gaz tüketenler mucize beklememeliymiş. Çünkü bu sektörde son yıllarda çok yükselen nakliye ve dağıtım fiyatları inişe geçmeyecekmiş. Diğerleri için sabırlı olunmalıymış.
Yorum : Sabreden derviş, soğuktan ölmüş.
2-TÜKETİM : Gıda maddeleri ucuzlayacakmış. 2007 ve 2008 ürün hasatları iyi, hatta mükemmelmiş. Birçok ülkedeki (Mısır, Moritanya, Meksika, Fas, Bolivya, Pakistan, Endonozya, Malezya…) "açlık isyanları" sonucunda pirinç, buğday, soya, şeker, kahve ve kakao fiyatları düşmeye başlamış. Bütün hammaddelerde durum aşağı yukarı aynıymış. Spekülatörler buradan da ellerini çekmişler.
Yorum : Sabreden derviş, açlıktan ölmüş.
3-GAYRİMENKUL : İnşaat sektörü sakinleşmiş. Spekülasyon bitince istikrar gelecekmiş. İngiltere'de bir yılda fiyatlar % 15 düşmüş. Bankaların kredi koşullarını zorlaştırması sebebiyle, bu sektörde yüksek gelirliler değil, daha çok düşük gelir grupları konut sahibi olmakta zorlanacakmış.
Yorum : Tavuğun rüyası bir kümes, horozun rüyası bol yumurta veren bir tavuk.
4-KREDİ : Faiz oranları düşecekmiş. Ekonomiyi canlandırmak amacıyla, Avrupa Merkez Bankası (BCE) referans faiz oranını % 4,25 ten % 3,75 e düşürmüş. Fakat mevcut güvensizlik ortamı nedeniyle bankalar arası kredi faizi yüksekmiş. Durum bir yıla kadar açıklığa kavuşacakmış. Önce güven yeniden tesis edilmeliymiş.
Yorum : Borç isteme benden, buz gibi soğurum senden.
5-VARLIKLAR : Tasarruflar sıkı koruma altına alınacakmış. Hükümetler mudilere güvence üstüne güvence sunuyor. Belçika'da 20.000 avro olan banka güvencesini maliye bakanları AB genelinde 100.000 avroya çıkarmaya uğraşıyorlar. Fransa gibi büyük devletler Belçika gibi küçük devletlerin bankalarını "himayelerine" alıyorlar.
Yorum : Alma fakirin ahını, çıkar aheste aheste.
6-AHLAKIN GERİ DÖNÜŞÜ : Altın paraşüt devri kapanmış. İşten kovulan ceolara ödenen tazminatlar kalkacakmış. Yeni ceolar ise bundan böyle daha az "kumar" oynayacak ve rizikolu yatırımlara girmeyeceklermiş. Borsalar "casino" gibi kullanılmayacak, tasarruflar paraya değil, sanayi üretimine ve KOBİ'lere yönlendirilecekmiş.
Yorum : Her şerde bir hayır gizlidir.
7-AVRUPA : "Cüce kendine gelmiş". Yok sanılmaya başlandıkları bir gün, dönem başkanı Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin davetine icabet ederek Avrupalı Devlet ve Hükümet Başkanları Elysée Sarayı'nda ortak strateji belirleyip, Avrupa Birliği'nin varlığını kanıtladılar.
Yorum : Olduda bitti maşallah, damatlığını da görürüz inşallah.
8-ALIM GÜCÜ : Bankacılık sektöründe yaşanan türbülans Belçika'da bir hükümetin var olduğunu kanıtladı. Belçika'yı uzun süredir felç eden kısır iç çekişmeler, toplumlar arası inatlaşma şimdilik unutuldu ve siyasetçiler gerçek sorunlarla zoraki de olsa tanıştılar. Fakat gerçeküstücü bir ülke olan Belçika'da Flaman aslanı her an kükreyebilir.
Yorum : Fransızca "chômage", Flamanca "dop", Türkçesi "işsizlik".
9-JEOPOLİTİK : Amerikan küstahlığı bitecek mi ? Jacques Attali'ye göre ABD'nin işi bitmiş bitmesine, ama alternatifi olmadığı için, ABD'nin olmamasından kaynaklanacak boşluk uygarlığımız için çok tehlikeliymiş. Geleceğin modeli henüz ortaya çıkmamış. Böyle bir model ilerde Çin veya Hindistan'dan çıkabilirmiş. Ve Bush'tan sonra Obama'nın ABD başkanı seçilecek olması Avrupalıları epeyce rahatlatmış. Bush yönetiminin bir türlü yakalayamadığı islamcı teröristler ve savaşçı mantığı bitecekmiş.
Yorum : Obama, dünya seninle gurur duyuyor !
10-ÇEVRE : Kirlilik azalacakmış. Ekonomik kalkınma hızının düşmesi demek, tüketimin azalması, ve bunun mantıki sonucu kirliliğin azalması demekmiş. Yani dengesi bozulan doğa kendi haline bırakılırsa düzelecekmiş.
Yorum : Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkardık…
***
Sizler için okudum ve yorumladım.
İnşallah bir nebze olsun rahatlamışsınızdır.
Yakup YURT ©
Brüksel, 17 Ekim 2008