Haberin yayım tarihi
2011-08-28
Haberin bulunduğu kategoriler

Türkiye Azerbaycan'ı Unutmaz Unutamaz

Türk dış siyasetine uzun zamandan beri uygulana gelen bir uygulama var. Yeni kurulan hükümetlerin başbakanları ilk yurt dışı gezilerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`ne, ikincisini ise Azerbaycan`a yapar.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın 12 Haziran`da yapılan seçimleri kazanarak hükümeti kurmasının ardından, arkasında kimin/kimlerin olduğu gün gibi meydanda olan bir dedikodu hızla yayılmaya başlandı: "Başbakan Erdoğan Azerbaycan`a gitmeyecek." Öyle ya; Türkiye ile Azerbaycan`ın ilişkileri Ermenistan`la protokollerin imzalanmasının ardından o kadar gerildi ki Başbakan Erdoğan, gelenekleri bile yıkmayı göze alarak Azerbaycan`a gitmeyecek. Gerçekte bu (adı üzerinde dedikodu) bilgiye dayanan bir iddia değildi. Tam aksine gerek Ankara`da, gerekse Bakü`de iki ülke arasında `lakırdısı edilecek` ciddi bir sorun olmadığını herkes biliyordu. Türkiye ve Azerbaycan ebedi kardeşti ve kardeşler arasında ara sıra serin rüzgarlar esebilirdi. Hepsi bu... Peki iki ülkenin kamuoylarını gerip, suni kriz çıkarmak için gerçekle ilgilisi olmayan sadece ve sadece `temenniye` dayanan bu basit yola kimler başvurdu? Tabiî ki Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ebedi dostluk ve kardeşlik ilişkisinden kimler rahatsız oluyorsa onlar…

ERDOĞAN, AZERBAYCAN`DA

Yalancının mumu hikayesinde olduğu gibi gerçek kısa süre sonra ortaya çıktı. Erdoğan 27 Temmuz`da `geleneklere uygun olarak` ikinci yurt dışı ziyaretini dost ve kardeş ülke Azerbaycan`a gerçekleştirdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev`le Zagulba Sarayı`na görüşen Erdoğan`ın ziyareti çok sıcak bir ortamda geçti. Resmi karşılama töreninin ardından her iki ülkenin lideri baş başa görüştüler ve ardından ortak basın toplantısı yapıldı.

TÜRKİYE`DEN ERMENİSTAN`A TOKAT

Basın toplantısı sırasında Başbakan Erdoğan`a Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan`ın,  "Dağlık Karabağ`ı biz aldık, yeni nesil de bundan sonra Ağrı`yı ele geçirsin" sözleri de soruldu. Erdoğan`ın verdiği cevap, Türkiye ve Ermenistan arasındaki `seviye farkını` bir kez daha ortaya koyuyordu. Erdoğan`ın soruya cevabı şöyle oldu: "Bu bir devlet adamlığına veya bir Cumhurbaşkanına yakışan bir ifade tarzı değildir, bir yaklaşım tarzı değildir. Gelecek kuşakları, yeni nesilleri kin ve nefretle donatmak, devlet adamlığına yakışmaz. Burada Sarkisyan`ın yaptığı bir tahriktir. Kin ve nefretle kendi gençliğini donatma gayretidir. Dolayısıyla Ermenistan gençliğinin geleceği ne olacaktır? Bu gidişle karanlık olacaktır. Bu olaylara hep bu karanlık gözlükle bakacaktır. Şunu kesinlikle bilmeleri gerekir, şu anda Yukarı Karabağ`da bir işgal vardır ve işgalci olanlar bellidir. Bunu zaten bizler söylemiyoruz. Birleşmiş Milletler söylüyor. Bunun çözümü gerekir. Çözümü noktasında da şu ana kadar olumsuz yaklaşım Ermenistan tarafındadır. Azerbaycan devamlı olumlu yaklaşımını ortaya koymuştur.”

Sarkisyan demiş ki; `Siz şu anda Karabağ`ı teslim aldınız bizden, biz ölüp gideceğiz, Ağrı`yı da siz halledeceksiniz`. Böyle bir mantık olur mu, böyle bir anlayış, böyle bir istikamet, böyle bir ufuk gençliğe verilir mi? Bu ne demektir, `ey gençler, Ermenistan Türkiye ile bundan sonra istediği gibi istediği şekilde bir savaşa da girebilir’. Bunların hepsini reddediyoruz, böyle bir devlet adamlığı, böyle bir diplomasi olmaz. Sarkisyan burada çok ciddi bir yanlış yapmıştır, tarihi bir yanlışın altını bizzat kendisi tescilleyerek çizmiştir. Özür dilemesi lazım ve bu yanlışından dönmesi lazım.”

KARABAĞ KONUSUNDA TAM DESTEK

Başbakan Erdoğan, Ermeni işgalindeki Dağlık Karabağ konusunda Ermenistan`ın uykularını kaçıran, Azerbaycan`a rahat nefes aldıran Türkiye`nin politikasını ise şu sözlerle yineledi:

"Yukarı Karabağ konusundaki tavrımız, kanaatimiz, her şeyimiz, mücadelemiz Azerbaycan için Yukarı Karabağ konusu ne denli bir kanayan yaraysa, bilinmelidir ki bizim için de o denli kanayan bir yaradır. Bundan farklı bir düşünce bizde asla var olamaz. Bu konunun da sonuna kadar takipçisiyiz, bundan sonra da takipçisi olmaya devam edeceğiz. Tabii askeri, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel bütün bu alanları değerlendirirken biz bugün burada kendi evimizde, kendi vatanımızda olduğumuzu hissediyoruz, böyle değerlendiriyoruz. Bundan sonraki sürece yönelik atacağımız adımlar içerisinde de özellikle bizim Türkiye Azerbaycan arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantımız da gerçekten heyecanla beklediğimiz toplantı olacak. Dışişleri Bakanlarımız aralarında görüşmek suretiyle ilk adımı da bunda atacağız. Geniş çaplı bir toplantıyı inşallah gerçekleştirmiş olacağız."

Kardeşliğin ne olduğunu -hiç yaşamadıkları için- bilmeyen Ermenistan`ın unuttuğu çok önemli bir ayrıntı var: Türkiye kardeşi Azerbaycan`ı hiç unutmadı ve unutmayacak. Çünkü, iki kardeşin arasındaki bağ, Ermenistan`ın Rusya`yla, Amerika`yla veya İran`la olduğu gibi çıkar ilişkisine dayanmıyor.

Editör : Fırat KÜÇÜKKÖMÜRCÜ

http://www.globalyorum.com/inc/newsread.asp?readid=3048

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.