Beringen Fatih Camii Din Görevlisi  Sayın İsmail Çepni bey ve yaşadığı kötü olaydan dolayı Din İşleri Müşavirliğimizden  Beringen'de yaşayan bir birey olarak şahsım adına özür diliyorum.

Yaşamakta olduğumuz Beringen bölgesinde 5.200 civarında Türk yaşamaktadır. Burada çok değişik düşünce ve ideolojiye sahip insanlar bulunmaktadır.  Bunun sonucunda bazen mantık sınırlarını aşan bazı eylemler meydana gelebilmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti  Devletinin bir kurumu olan Diyanet İşlerinin görevlendirmiş olduğu bir din görevlisine her ne gerekçe ile olursa olsun kesinlikle bir baskı  yapılamaz. Yapılıyorsa da toplum olarak bunu asla kabul etmemeliyiz.

Birey olarak her ne sorun ile karşı karşıya gelirsek gelelim başvurmamız gereken çözüm yolu diyalog olmalıdır. Yüce Allah biz insan oğluna akıl ve fikir vermiş. Bizlerde bu verilen nimetlerimizi gerektiği zaman kullanmasını bilmeliyiz. Eğer bunları yeri ve zamanında kullanamıyor isek bu bizim birey olarak eksikliğimizdir. Her karşılaşılan sorunda çözüm yolunu masa başında aramalıyız.  Doğru olan ve yapılması gereken budur.

Millet ve toplum olarak gelenek ve göreneklerimizi koruyarak sahip olduğumuz Müslümanlık değerlerimizi sosyal hayat içerisinde uygulanabilir hala getirebilmeliyiz. Dinimizin hoşgörü dini olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Birey olarak birbirimizin hatasını tatlı dil ile giderebiliriz ve bunun sonucunda her alanda daha iyi noktalara gelebiliriz.

Kısacası  toplum olarak hatalarımızı tespit edip diyalog yolunu kullanarak bunları giderebilmeliyiz. Dinimizin hoşgörü dini olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Kalp kırmak çok kolay ama telafisi de bir o kadar zordur. İki günlük şu dünya da tatsızlıkları konuşmak yerine gönül istiyor ki güzellikleri konuşalım.

Umut ederim ki Beringen toplumu olarak gelecekte iyi noktalarda adımızı duyurabiliriz. Bu vesile ile değerli din görevlimiz İsmail Çepni ve bağlı olduğu kurumdan şahsım adına tekrar özür diliyorum.