Bu yazımda geçte olsa sizlerle Ramazan ayında katıldığım bir iftar yemeğinde yaşadığım içler acısı duruma değinmek istiyorum.
İftar yemeklerinin benim için önemi başkadır. Değerli dostlarımızla vatandaşlarımızla birlikte aynı atmosferde sofrada olmanın anlamı çok büyüktür. Bu buluşmalar biz siyasetçilere de vatandaşlarla sohbet etme, fikir alışverişinde bulunma imkanı sağlamaktadır.
Böylesi bir iftar yemeğinde Devlet Bakanımız Cemil Çiçek beyle tanışma ve görüşme imkanım olmuştu. Bizlere Türkiye siyasetiyle ilgili bilgiler verdiler.
Sohbet esnasında kendilerine, Belçika'da yasayan toplumumuzun birçok sorunlarından bir tanesine değindim.
Sorun vatandaşlarımızın, Belçika mahkemesinden gerçekleşen boşanma kararının Türkiye mahkemesinden temiyiz istenmesinin zorluğunu idi. Bakanımıza durumu detayları ile izah ettim. Vatandaşlarımız Türkiye'de avukata en az 500 euro verip alınan kararın tekrar mahkemeye vererek zorluklar yaşıyor. Türkiye'de mahkeme tarafından alınan boşanma kararını Belçika'da bazı belediyeler kabul etmiyor. Vatandaşımızın tekrar burada boşanma mahkemesine müracaat etmesi gerekiyor.
Bir örnek vermem gerekirse Brüksel'de ikamet eden bir vatandaşımız ve Gent'te ikamet eden eşi Türkiye'de boşanırlar. Boşanma kararını belediyelerine iletirler. Beyefendinin ikamet ettiği belediye boşanma kararını kabul ederken hanımefendinin belediyesi bu kararı kabul etmiyor.
Bunun üzerine Gent belediyesi memuruyla telefon görüşmemde şu cevabı aldım. Yetkililer "Belçika kanunlarını göz ardı edip başka bir ülkenin mahkemesinin kararını kabul edemeyiz. Dilerlerse belediyemize karşı dava açabilirler" demesiyle de şaşırdım.
Bunun üzerine bir avukat arkadaşımı aradım ve kendisi bana belediyeye karşı dava açılmaktansa anlaşmalı boşanma davası açılmasının daha masrafsız ve daha kolay olacağı cevabını aldım.
Bunun gibi birçok örnekleri var. Bu konuda siz vatandaşlarımız da bu konuda karşılaştıkları zorlukları varsa bana yazabilirsiniz. Umarım bu konuya birlikte olumlu bir çözüm bulabiliriz.
Kanımca yasalar insanların hayatlarını kolaylaştırması, bir çok bürokratik prosüdürlerle, uygulamalarla zorlaştırılması değildir.
İftar yemeğinde bu konuda yaşanan sıkıntıları aktardığım sayın Bakan Cemil Çiçek kükreyerek "Belçika adaletinin de pek parlak ve adil olmadığını biliyoruz, Fehriye Erdal dosyası ortada" şeklinde bir cevap verdi.
Bu dosyayla ilgili bizlerde elbette rahatsızız, ancak benim sorumun cevabı bu değildi.
Konu ile ilgili rahatsızlığımı kendisine ifade etti. Sözlerime devam ederek, "benim sorumun vatandaşların karşılaştıkları zorlukla ilgili olduğunu" tekrarladım.. Buna bir çözüm arayışı içerisinde olduğum konusunda ısrarlı olunca, baktı ki kurtuluş yok, bunun üzerine bana konuyu yazılı olarak bildirmemi istedi. Ancak kendisinden yazımı en iyi şekilde ulaştırabileceğim bir adres istediğimde bana UETD dernek başkanına ulaştırmamı söyleyince, şaşkınlığım bir kat daha arttı. Benim muhatabım bu konuda bir sivil toplum örgütü değil de, Belçika hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olabilir ancak. Ayrıca sayın bakanın elinde tespih çekişi de hoş değildi, doğrusu.
Umarım vatandaşlarımızın karşılaştıkları bu gibi sorunlara yönelik Belçika ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetler çözümler getirmeleri bağlamında birlikte çalışmalar yapabilirler.
Değerli vatandaşlarım bu konuda karşılaştığınız sorunlarınızı bana acar_nebahat@hotmail.com adresinden ulaştırabilirsiniz.
Yuvanızda sorunsuz, huzurlu ve mutlu bir yasam dilerim.
Nebahat Acar
Evere belediyesi meclis üyesi
CD&V -Parti Merkez Yönetim Kurulu Üyesi