İsviçre'de yapılan referandumdan çıkan minare yasağı ile ilgili protestolar devam ediyor..
Hani? nerede kaldı demokrasi, insan hakları, fikir özgürlüğü, inanç ve vicdan özgürlüğü???
Dün bir Belçikalı ile tesadüfen söyleşim oldu. Böbürlenerek bana "İsviçre'deki referandumda minareye hayır çıktı". duydun mu? Dedi..
Kendisine kilise kulesiz olur mu? diye sordum, olmaz tabii ki, diye cevapladı. Bende 'O halde cami de minaresiz olmaz' deyince şaşırdı kaldı..
Evet kulesiz ve çansız kilise olmadığı gibi minaresiz de cami de düşünülemez.
Peki neden camii minaresi sorun oldu?
Neden yetkililer bu durumu referanduma sunarak kendi sorumluluklarından kaçındılar?
Türkiye'de İsviçre büyükleçisinin açıklamasına ne demeli?
Büyükelçi birde pişkin, pişkin "demokrasi konuştu" demez mi?
Dünya'da en gelişmiş demokrasi olarak öne sürülen bu ülkede azınlıkların din ve vicdan özgürlüğü yok mu?
Bu nasıl bir demokrasi?
Nerede temel insan hakları?
Sürekli Türkiye'yi insan hakları, azınlıklar hakları nerede diye parmakla gösteren ülkeler neden aynada kendilerine bakmaktan korkarlar.?
Birde madalyonun diğer tarafına bakalım.
Son yıllarda İslam dini ve Müslümanlara karşı saldırılar gittikçe çoğalmaktadır..
İslamofobya neden hortladı dersiniz?
İsterseniz hep birlikte bir düşünelim.
Eskiden baş örtüsü sorunu hiç olmazdı. Kimsenin giyimi ile uğraşılmazdı. Şimdi ise her şeyimiz sorun olmaya başladı. Camiler sorun, minare sorun, kurban sorun, başörtüsü sorun..
Sebep sadece 11 eylül saldrısı değil. Ancak o olay bardağı taşıran bir etki yarattı.
Bir diğer nokta ise son 25 yıldır, İslam dini olur olmaz herşeye alet edildi. Özellikle İslam dininin bir siyaset aracı olarak kullanılması dünyada hiçbir şekilde kabul görmedi. Şu bir gerçek ki; dünyada bir kısım Müslüman guruplar çeşitli gerekçelerle radikal çıkışlarda bulundukça İslam karşıtlığa bir şekilde çoğaldı..
Geçen gün Brüksel'in göbeğinde biraz karikatüristçe olacak ama biçimsiz uzun beyaz sakallarını kınalamış uzun beyaz entarisiyle sokakta dolaşan bir erkek şahıs gördüm.
Oldukça dikkatimi çekti. Yanında kara çarsaflı, kara çerçeveli gözlüğe bürünmüş bir kadın ve yanında şortla dolaşan kocası işte Müslüman imaji bu şeklinde verilmeye çalışılan bir görüntü. Sanki yanında bir devesi eksikti.
Tramvayda 5 yaşlarında bir kız çocuğu, belliki başörtüsü kendinden büyük, büzülmüş bir şekilde oturuyor kızcağız. Zavallı çocuklar gibi davranamıyor.
Müslümanlık bu mu?
Bu gibi görüntüleri biz Müslümanlar dahi hoş karşılayamazken, Avrupalı bu görüntü karşısında ne düşünür?
Seccade elimizde sokaklarda, her gittiğimiz gezilerde, örneğin Hollanda'nın lâle bahçesinde herkesin gözü önünde namaz kılmak ne kadar doğru bir davranış..Bu tür şeyler ibadetten daha çok bir gösteriş gibi geliyor bana..
Hükmedici, kara çarşaf, cübbelerle, kınalı sakallarla, elimizde seccadeyle dolaşarak veya Müslüman olmayanları hor görerek bir kazanım elde edeceğini zannedenler bence aldanıyor..
Bu tür davranışlar aslında insanları birbirinden uzaklaştırıyor ve kümelere bölüyor.. Bir şekilde onlar ve bizler şeklinde ayrışıyoruz. .
Bazen de öz eleştirilerde bulumamız gerektiğini düşünüyorum. Cemiyetlerde, camii toplantılarında ciddi bir şekilde bu durumları konuşmalıyız. Abartıları bırakıp günümüze, bulunduğumuz ülkeye azami uyum sağlayarak daha güzel yerlere geliriz diye düşünüyorum.
İslam dininin temeli güzel ahlak ve temizlik esasına dayandığını hepimiz biliyoruz. Dinimizde dış görünüşe değil, insanların ruhlarının güzelliği ve temizliğine bakılıyor. Hal böyleyken bazılarının İslam dinini aslında hiç de alakası olmayan bir biçimde daha ağır bir ifade ile ilkel bir görüntü ile sunması kabul edilemez bir durum.
Bu tür acayip görüntülerin yanında birde İran, Irak, Afganistan, Arabistan ve diğer Müslüman ülkelerinden gelen olumsuz haberlerde İslamofobya denen hastalığı körüklüyor.
Bazı Müslüman ülkelerde İslam ve Allah adına yapılan o kadar insanlık dışı davranışlar oluyor ki insan gerçekten şaşırıyor..
Gündem Haber ailesinin yazarlarından Zeki Yalçın beyin de değindigi gibi, çuvaldızıda, iğneyide kendimize batırmanın zamanı geldi de geçiyor.
Lütfen artık birazda kendimize bakalım, yaptığımız ibadetleri kendimiz ve Rabbimiz için yapalım, gösteriş için değil..