Nergiz Şahin Konya-Yukarı Pribeyli kasabasından olup küçük yaşta Belçika'ya gelmiş. Yine aynı bölgeden biri olan Süleyman Şahin ile Sint-Niklaas şehrinde mutlu bir yuva kurmuş. Zaman içersinde 3 çocukları olmuş. Süleyman Şahin(Baba-1968 doğumlu), Deniz Şahin(1992 doğumlu), ve Hakan Şahin(1997 doğumlu) 12 Ocak 2005 yılında 30 yaşlarında olan Davy Hendrikx(30 yaşında) adında bir Belçikalı'nın yaktığı evde hayatlarını feci bir şekilde yanarak kaybettiler.
Anne Nergiz(Nerkiz) Şahin(1972 doğumlu) ve kızı Tülin Şahin(1996 doğumlu) ise itfaiye görevlilerinin son anda baygın halde hastaheneye götürüldüler. Kısmen yanan ve yaralanan anne Nergiz Şahin ve kızı Tülin aylar süren tedavi sonucu yeniden hayata tutundular.
[ZpicL:15765]Olay Sint-Niklas şehrinde Ankerstraat 94 adresinde meydana geldi. Belçikalı Davy Hendrickx 12 Ocak 2005 tarihinde elinde bir çakmak ile bir parça kağıt tutuşturarak Şahin ailesinin evini ateşe verdi. 5 kişilik ailenin 3'ü yanarak can verdi.
Duruşmalar, dosyalar, uzun bir mahkeme süreci yaşandı. Dava Gent Yüksek Ceza Mahkemesi verdiği son karara kadar toplam 5 yıl sürdü. Sonuç oldukça şaşırtıcı oldu. Hendrickx kundaklama ve ölüme sebebiyet vermeden 3 ay ceza aldı.. Bu karara hangi akıl, hangi vicdan evet diyebilir.
Eşini ve 2 çocuğunu 12 Ocak 2005 yılında kaybeden Nergiz Şahin'i ziyaret ederek dünden bugüne yaşadıklarını sorduk. Mahkeme sürecini ve üst mahkemenin aldığı son kararı konuştuk. İşte notlarımız.
[ZpicL:15769]Nergiz(Nerkiz) Şahin Anlatıyor :
Eşim ile birlikte Sint-Niklaas şehrinde kendi halinde mütevazi bir düzen kurmuştuk. Eşim önceleri kablo işinde çalışıyordu. Daha sonra kendi iş yerimizi kurmaya karar verdik.. Birlikte 3 yıl çalıştık. Çevremizde hep uyumlu, güvenilir bir aile olarak gösterilirdik. Hayatımızda her şey normaldi.
Ama bir gün kendimizi ansızın bir ateş topu içersinde bulduk. Her yer alev, her yer duman, göz güzü görmüyordu. Can havliyle dışarı çıkmaya çalıştık. O panik ortamında birbirimizi de kaybettik. Bir an telefonum aklıma geldi ve son bir hamle ile telefona sarıldım itfaiyeyi çağırdım.. Oğlum Hakan'ın kucağımda olduğunu sanıyordum. Ona "oğlum korkma, kurtulacağız" diyordum. O meğerse kızım Tülin imiş. Öyle bir an geldiki artık herşeyin bittiğini düşündük. Sonra kemdimi kaybetmişim. Gözümü hastahanede açtım. İlk sorduğum şey eşim ve çocuklarım oldu. Bana onların hep iyi olduğunu söylediler. Daha sonra Polis bize durumu açıkladı. Dünyamız yıkılmıştı. Büyük bir travma yaşamıştım. Uzun bir süre kimseyi görmek istemedim.
[Zpic:15768] [Zpic:15770] [Zpic:15771]
Adalete Güvendim, Ortada Kaldım.
Ben kanunlara saygısı olan bir insanım. Yaşadığımız olay küçük bir şey değil. Bir insan, içinde insanların yaşadığı bir evi ateşe veriyor. Her şey sabit. Görgü tanıkları var ve suçlu suçunu itiraf ediyor. Ancak bizlerin anlayamadığı bir yargılama süreci yaşandı. Karar ortada. Bunu hangi akıl ile hangi vicdan ile izah edebilirsiniz.? Yüksek Mahkemenin verdiği karar ile insanlık adına çok büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum.
Bazı noktaların altını çizmek gerekir diye düşünüyorum. Birincisi Türk derneklerinden veya sivil toplum örgütlerinde bir destek göremedim. Acımız büyüktü. Kimseye kendimizi anlatamadık. Bu süreç içersinde en büyük desteği kendi yakın aile bireylerimden gördüm. Sağolsunlar onlar beni yanlız bırakmadılar. Ancak bizlerinde bilmediği, çaresiz kaldığımız konular oldu. Nitekim avukatımızın bizi gerçek anlamda savunmadığını düşünüyorum.
[Zpic:15774] [Zpic:15772] [Zpic:15773]
Avukatın Oyununa Gelmiş Olabiliriz.
Sanık suçunu itiraf etmesine rağmen mahkemede sanığa karşı evin istenmeyerek yandığı konusunda bir kanı vardı. Davy Hendrickx daha önce bir Türk bayanla anlaşmalı evlilik yapmış Bu durum ırkçı olmadığına delil gösterildi. Ayrıca zeka özürlü olarak ortada herhangi bir raporu olmamasına rağmen mahkemede sanık yaptığı olayın tam bilincinde olmayan veya ince fikir sahibi olmayan biri gibi gösterildi.
Bizi savunan avukatımız ise sanığın dışarda olmasının ona verilmiş en büyük ceza olacağı gibi sözler sarfetti. Avukat bize başka konuştu, mahkemede başka şeyler söyledi. Ne yapacağımızı, ne düşüneceğimnizi şaşırmıştık. Davy Hendrickx'in avukatı ise çok güçlü bir savunma yaparak jüri üyelerini etkiledi. Ardından basına yansıyan durum ortaya çıktı. 3 can için 3 ay hapis cezası.
Bizler Yandık, Başkaları Yanmasın.
Bu ülkede elma çalan bir bayana 4 ay hapis cezası verdiler. Bu kararı kabul etmiyorum. Ortada çok ciddi bir prosedür hatası olabilir. Şu anda itiraz için 15 gün süremiz var. İtiraz hakkımızı kullanacağız. Ancak bunun yanında ses getirecek bir şeyler yapmalıyız. Burada yapmak istediğimniz şey bu şahsın gelecekte başkalaınında canının yakmasını önlemektir. Biz yandık başkaları yanmasın.
Bu şahıs akıl hastası ise tımarhaneye, bilinci yerideyse ki, mahkemede kendisini bu şekilde yargılandı o zaman hapishanede olması gerekir. Ayrıca bilinçli bir insanın yaptığı bir kundaklama sonucu 3 canın hayatını katbetmesine verilen cezanın 3 ay ile sınırlı olması gelecekte muhtemel diğer olaylara emsal olarak gösterilebilir. 27 haziran günü Sint-Niklaas şehrinde bir protesto eylemi yapmayı düşünüyoruz. Bu konuda herkesden destek bekliyorum
.