OECD (Ekonomik işbirligi ve Kalkınma Örgütü, flamanca OESO)'nin geçtigimiz salı günü Belçika'daki etnik-kültürel azınlıkların istihdamı konusunda oldukça endişe verici bir rapor açıkladı.
Raporda ikinci nesil azınlıkların istihdamı konusu öteki OECD ülkeleriyle eşleştirilme yapıldıgında Belçika'nın bu konuda sınıfta kaldıgı görülüyor.
OECD- Iki veri tabanını birleştirerek (Bireylerin Kütük bilgileri ve Avrupa işgücü anketi)ikinci nesil yabancıların istihdamı ve iş piyasasına girebilme imkanları gibi konularda bir kroki çıkarmış.
Bu kroki sonucunda Belçika'daki kadar hiçbir ülkede bu denli uçurumların olmadıgını gözler
önüne sermekte. Yani yerli halk ile ikinci nesil azınlıkların (yabancılar diyelim) işe girebilme imkanı bihayli eşitsiz. Düşük istihdam sansı, hatta eşit diplomalı kişilerde ve egitim seviyesinde fark olmaksızın, durum, sınıf ve aile geçmişi konularında bile eşdeger seviyelerde olan bir azınlıgın aynı fırsatlara sahip olmadıgı açıkca kanıtlanıyor.
Ayrıca Endüstri-kulübü ülkeleri, Belçika egitim sisteminin bu durumlara aksine daha çok olumsuz yönde etkilediginden yana tavır almaktalar.
Mesela Flaman bölgesinde oldugu kadar hiçbir başka Avrupa ülkesi bölgesinde yabancıların okul sonuçları ile yerli halkın okul sonuçları arasında bu denli farklılık görülmemekte.
Özellikle Belçika'nın egitimindeki meşhur şelale sistemi, hiçbir OECD ülkesince taraf bulunmamakta.
Öte yandan çesitli forum ve azınlık oluşumları bu konuya tepki gösteriyor ve bu raporlardan Belçika hükümetinin acilen ders alması gerektigini beyan etmekteler.
Mevcut içinde bulundugumuz ekonomik kriz ve istihdamın gerilere gittigi bu dönemlerde, Belçikalı iktisatcıların son analizlerini dinlerken, bir iktisatcı olarak önümüzdeki dönemlerde bu konuların daha da endişeli durumlara düşecegini bekliyorum.
Sivil toplum örgütlerine, ve politikacılarımıza iş düşmekte.
Esenlikler dilerim.
Ömer Yumlu
Argenta Spaarbank Nv