Yazan Sevim Ünal
24-05-2014
Son günlerde bazı yazışmalardan anladığım kadarıyla ki, bu güne değim bunu anlayamamışım. Sanatçı olmak demek toplumun libidosunu yüksek tutmak demekmiş. Tabi bu bazılarına göre böyle imiş.
Bu da ne demek diyeceksiniz? İnanın bende yeni keşfettim. İşiniz sanatçı olmak dışında ne olursa olsun, sanatçı değilseniz öyle bir sorumluluğunuz yoktur. Emeğinizin karşılığını peşin peşin alırsınız. Kimse bakmaz, konuşmaz, eleştirmez sizin emeğinizin karşılığını almanızı.
Gel gelelim sanatçı iseniz durum değişiyor. Diyelim ki bir workshop’a katıldınız. Oraya katılmak için bir sürü malzeme aldınız, emeğinizin ve orda harcadığınız zamanın karşılığını istediniz.
Şöyle bir diyaloğ geçer ve siz şaşırmamalısınız. Hatta sanatçısınız ya ‘aman Allahım, ne suç işledim ben?’ diye de sormamalısınız kendinize.
Karşınızdakiler ve onların uzantısı olan kişiler, hatta toplumdan bir çok kişi dahi şöyle düşünüyor.
-Bunlar bu iş için para alıyorlarmış duydun mu?
-He, duydum. Ne ediyorlarkine? Ben bir şey anlamamışım. Kaç para alıyorlar dersin?
-Kim bilir, Allah bilir.
Bir başka yerden de şu sesler duyulur.
-Demek proje sunup sanat yaptılar ve oradan para aldılar. Helal vallahi.
-Sanat sanat için midir, sanat para kazanmak için midir?
-Vallahi mirim derin bir soru bu bende yanıtlayamadım bak.
Sanatçı ise bir kenarda yılların tecrübesini biriktirmiş, ömrünü vermiş, üretmektedir.
Kulağına gelen sesler onu hayrete düşürse dahi duymak istemez. ‘Ya sabır’ der için için. Onca malzeme alınmış, onca emek verilmiş kimse düşünmez.
En önemlisi de sanatçı nasıl sanatçı olmuş? Damdan düşer gibi piyasaya çıkıp ‘ben artık sanatçıyım, oldu da bitti’ diyerek mi sanatçı olmuştur?
Sanatçının yüzüne bakan kişiler sanatçının ne düşündüğünü anlasalar dahi bunun anlamak, üsütünde düşünmek istemezler.
Sanat nedir? Bunu anlamak epey zor iştir . Anlamak için sanatçı dışında gayret sarfedecek adam da yoktur çevrede.
Zaten sanat anlaşılmaya çalışılsa sanatın toplumda bir yeri olurdu. Daha oralara gelmemize yüz yıl var. Biz bu işin ‘sanat nedir lan?’ noktasındayız.
Ben ressamım dendiğinde ‘benim bir portremi yapar mısın?’ sorusunun geleceğini adımız gibi bildiğimiz bir dönemdeyiz. Yani sanatın A’sında dahi değiliz.
Sanatçı malzemelerini nasıl alır, neyle alır, kaça alır, bunları bir sanat eserine çevirmek için hangi evrelerden geçer? Bunları soran olmaz. Sanatçı bu işe ömrünü koymuştur. Bu da ‘es’ geçilir.
Yapmayı bildiğimiz çok iyi bir şey var bizim toplumda KÜÇÜMSEMEK.
Oysa küçümsenen sanatçı sanatıyla topluma hep AYNA tutmuştur. Onlara bu ayna ile onları anlatmıştır. Kısacası toplumdan kişiler sanatçıyı küçümserken asıl küçümsediklerinin kendileri olduğunun farkında değillerdir. Bu tavrı sergileyen kişilere bir sanatçı olarak tavsiyem AYNA’yı unutmayınız.