İslamı akıllı insanlar yorumlarsa ne güzel oluyor.
Yani aklı başında insanların yorumu.
Yada sahaya kaliteli insanlar çıkınca ,
Dinlemeside, izlemeside zevkli oluyor.
Diyanet vakfının programlarından nasiplenenler gördüler.
Prof. Dr'lar net bir görüntü çizdiler.
Efendim kimse alınmasın..
Niyetimiz halis.
Hem acı lafı dost söyler değil mi ?
Bu ne biçim Müslümanlık ?
Kitabımız var okumayız !
Okuyanımız var, okuduğunu anlamaz !
Türkçe açıklamasını zahmet olur diye okumayız.
Yada yazarını beğenmeyiz veya Türkçemiz yeterli değildir .
Çocuklarımızı Türkçe derse yollamayız !
Öyle değil mi ?
Anlatan olur dinlemeyiz.
Eeee nasıl öğreneceğiz peki dinimizi ?
Kulaktan dolma bilgilerle..
Yarım yamalak...ne varsa ...
Orf, adet, gelenek, görenek..
Sonuç hurafeler, İslamla alakası olmayan abuk subuk şeyler.
Anadan baba'dan miras kalmış dinimiz ,
Kiymetini bilmeyiz, tam mirasyediyiz yani.
Peki bu durum nereye kadar devam edecek ?
Bakıyoruz dünyaya...
Geri kalan, aç kalan, susuz kalan..
Garip, zavallı..ezilen, zulme uğrayan biziz.
Somürgeci kapılarında dilenen biziz.
Aciz olan biziz, dinimiz değil .
Asla değil !
Tarihe bakalım (zahmet olur ama; bi zahmet bakalım)..
Dinimizi anladığımız zaman ,
Alnımız pek, sırtımız pak, başımız dikti.
Şimdi boynumuz bükükse, suç bizde efendim.
Suç bizde.
Kendimize gelelim biraz nasıl geleceksek !
Yoksa bağırmak, çağırmakla...
Slogan atmakla, kimse kahrolmuyor, zulmünden vazgeçmiyor.
Biz bağırıyoruz, biz dinliyoruz.
Netice: Güç sahibi olmak ta !
Güç zalimin elinde olursa zulüm, adil'in elinde olursa adalet olurmuş.
Öyleyse seçimlerdeki aday adaylarını bırakalım birazcık da,
Kendimiz, yarının güçlü, adil insanları olmak için aday adayı olalım hiç değilse.
Zahmet olacak ama,
Buyrun meydan sizin.
İyiki varsınız, kalın sağlıcakla.