Fransız Fransızlığını yapacak,
Kuzu yayılacak,
At otlayacak,
İt ürüyecek, kervan yürüyecek..
Eşyanın tabiatı bu.
Peki biz ne yapacağız ?
Bu soruya gerek varmı artık ..
Geçmiş olsun.
Her zaman ne olduysa,
Neleri yapamadıysak; gene aynısı olacak.
Yapamadıklarımız, yapamayacağımızın garantisidir...!
Biz hariç, bütün dünya biliyor bunu.
Eski hamam, eski tas değil ,
Hamam eskide, tas plastik.
Harşey naylonlaştı artık.
Cezayirli`nin , Tunuslu`nun , Afrikalı`nın ne derdi var ki ?
Herkesin keyfi yerinde maşallah.
Biz biraz da kendi derdimize yansak,
Soracaksak önce Gaziantep`in, Urfa`nın, Adana`nın, Hatay`ın hesabını sorsak !
Ne işleri vardı Fransızlar`ın oralar da ?
Kendi meclisimizden, Hocalı katliamın, soykırım olduğunu açıklayabildik mi ?
Daha dünkü olay neredeyse...
Suçsa işte suç, suçluysa işte suçlu..
Bir mektupla dansı yasaklatabilen dede`nin torunları;
Boşverin siz Fransız medeniyetini, Avrupa medeniyetini falan..
Bunların hesabını sorabiliyormusun ?
Gücün kudretin var mı ?
Yok !
Öyleyse geçelim bunları..
Geçin efendim geçin .
Fransızı`da, İngilizi`de neyin ne olduğunu bizden iyi biliyor,
İyi biliyorda işine gelmiyor gercekler onların.
Onlar sadece duymak istediklerine inanıyorlar..
Boşuna yormayalım kendimizi..
Zaten toplum olarak da tek derdimiz;
Fatmagül`un suçu neydi !
Hepimiz onun peşindeyiz zaten....Az kaldı.
Haydi kalın sağlıcakla....
İyi ki varsiniz.