Okulda bir arkadaşım vardı.
Osman.
Namı diyar, Gül Osman.
Aynı sınıftan Gül' e aşıktı...Hemde ne aşk..
Gül 'lü türküler, şarkılar dinlerdi hep.
Yakasına gül takardı.
Gül kokusu sürerdi.
Gül receli yerdi sadece.
Her ne varsa hayatında gülle ilişkiliydi hep.
Bu nedenle adınıda Güllü Osman koymuştuk aramızda.
Ama Osman'a Gül'le evlenmek nasip olmadı.
Çok üzüldü, hastalandı,
Doktor dedi; "yüreğine gül dikeni batmış, çaresi yok, zamanla belki"...
Yıllar sonra gördüm Güllü Osman'ı, büyükşehir belediyesi park ve bahçeler
müdürü olmuş..
Her yer güllerle dolu tabiiki..
3 kızı olmuş; Güllü, Gülistan, Gülizar...Allah bağışlasın..
Ya nereden gittik şimdi maziye....?
Haa.....Gül devri dedikti ya oradan...!
Lale devri gibi, gül devri..
Artık gül modası yayılacak...
Güllü türküler, şarkılar..
Gül kollonyaları, reçelleri..
Başkomutanın emriyle, asker süngü değil gül takacak tüfeğine belkide..
Kandilli'ye helikopterler gül sacacak..
Polis panzerleri göstericilere falan tazyikli gül suyu sıkacak...
Ekonomi düzelecek, işsizlik azalacak, dış borç harç kalmayacak inşallah..
Sevenleri dikenine katlanacak,
İsteyenlere, yakında gül kınaları çıkacak, tavsiye edilir..
Sindiremeyenler; yemesinler kardeşim dokunuyorsa..
Koklasınlar biraz da Gül'ü.
Koklayınca sindirim sistemi lazım olmaz.
Daha yazılacak çok şey var ama sayfa almaz.
Ne diyelim ;
Hayırlı olsun vatana millete GÜL Cumbabo.
Kalın sağlıcakla