Dün akşam Troye gösterisini izledik Hasselt'te.
Mükemmel bir salon,
Görüntü muhteşem, hertaraf rengarenk.
Bildiğiniz Truva'nın hikayesi işlenmiş gösteride.
Başlangıçta ön bilgi veriliyor dev ekranda;
M.Ö 2000 yılları, ilk Ozanımız Homeros.
Ortaokul yıllarında okutulurdu bize hatırlıyormusunuz ?
Ne kadar da kızardık hocalara o zaman;
Bize ne Homeros'tan, Agamemnon, İlias'tan falan diye..
Meğerse adam bizdenmiş ya !
Aklıma, yaşayan tarihçimiz, ayaklı kütüphane Kazım Mirsan geldi oyunu seyrederken.
İmkanınız olursa okumaya çalışın, çok değerli bir alim.
Sayın Mirsan, biz en azından 10-15 bin yıldır Anadolu'dayız diyor ve ispatlıyor.
Herhalde Kazım Mirsan'ın etkisinde kalarak, şöyle bir geçmişe uzandım ...
Bu Homeros'un gerçek adı Ömer Osman olmalı..
Sonra kısaca Omeros demişler ,
Bizimki kızıp, biraz homurdanınca H'yi ekleyip Homeros yapmışlar takılmak için.
O gün bu gün Homeros anlayacağınız..
Bana inanmıyor gibisiniz sanki ...?
Ya kardesim, biz Abdullah'a Apo, İbrahim'e İbo, Mehmet Ali'ye Memo dermiyiz ?
Deriz.
Eeee aynı olay işte. Ha Ömer Osman, ha Homeros.
İlias bizim İlyas zaten.
Agamemnon da neyin nesi derseniz ;
O da adı üzerinde ağa, Ağa memnun, yada memnun ağa.
Gördüğünüz gibi yabancı kimse yok, hep bize bizeyiz.
Ağa memnun, Truvalı memnun..,
Bizde bayramda memnun olun diye sizle paylaştık düşüncelerimizi.
Memnun oldunuz mu ?
Valla olduysanız da, olmadıysanızda bilemem ama,
Birazcık bile olsa, tebessüm eder gibisiniz ..
Öyleyse her zamanki gibi diyelim ,
İyi ki varsınız kalın sağlıcakla..
Bayramınız kutlu, yuvanız mutlu olsun..
ZEKİ YALÇIN