Zekiye Doğan Yazdı

Sevgili okurlarım merhaba,

Yurtdışına çıkmıştım hava değişimi dolayısıyla grip oldum. Hollanda’da grip için çok uzun sürmeyince doktora gitmezler bende de bu alışkanlık var iki hafta bol sıvı tüketerek atlattım. Fakat sigara kullandığım için aşırı bunaldım ve sigarayı bırakma kararı aldım. Muhtarımıza ziyaretimde mahallemizin artık aile hekimliğine geçtiğini rahatsızlıklarımda uzağa gitmek yerine yakında tedavi olabileceğimi söyledi!..

Öğretmenevleri Mahallesi Toros Aile Hekimliğine gittim. Numarayla giriliyor, kimlik numaramla sıra numarası aldım. Fazla uzun sürmedi sıram geldi doktorun muayenehanesine girdim. Kısaca sorunu anlattım: “Bizim sistemde görünmüyorsunuz adresiniz yurtdışında görünüyor. Tedavinizi olmak için en yakın bir devlet hastanesine gitmenizi tavsiye ederim.” Dedi. 

Haliyle şaşırdım. Hipokrat yemini olan bir doktor bana bakmıyordu ve devlet hastanesine gitmemi tavsiye ediyordu. “Hocam çifte vatandaşım yurtdışında ve yurtiçinde sigortalıyım neden başka yere yönlendiriyorsunuz.” Dedim. 

Alacağım cevabı merak ediyordum: “Özel hastanelerde, devlet hastanesinde bakınabilir tedavinizi olabilirsiniz, ama aile hekimliğinden yararlanamazsınız. Benim sistemimde kayıtlı olarak görünmüyorsunuz. Sisteme kaydınızı yapmış olsam da hiçbir şey değişmeyecek.” Dedi. 

Türk ve Türk asıllı Hollanda vatandaşıyım yılın uzun bir dönemini Türkiye’de geçiriyorum. Hollanda’da aile doktoru tedavileri yapar eğer ki, hastasında yapamayacağı bir durum varsa gerekli hastane doktorlarına gönderir. “Aile doktorunun amacı mahallesindeki hastaları tedavi etmektir. Oysa siz bana bakmıyorsunuz. Gerekli ve acil bir durum olmadığı halde hastaneye gitmemi tavsiye ediyorsunuz. Ayrıca ikinci adresim Türkiye, devlet dairelerinde adres kayıt sisteminde kayıtlıyım.” Dedim. 

Doktorumuz kızmış olacak ki, ses tonu sertleşti: “Yaşamış olduğunuz ülkede durumlar sizin dediğiniz gibi olabilir, ama Türkiye’de farklı. Bildiklerini unut tekrarlıyorum. Benim sistemimde kayıtlı görünmüyorsunuz. Sizin adresiniz yurtdışında görünüyor. Dolayısıyla sizi tedavi edemiyorum.” Diyen doktora teşekkür ederek onun kadar sinirli ayrıldım.

“Burası Türkiye” diyenlere kızıyorum. Lakin bu türden durumlarda öfkeme hakim olamıyorum ve içime bastırıyorum. Hollanda uç noktalarda bir ülke, ilklerin ilk yaşandığı bir ülke oradan örnek vermek ne kadar doğrudur onu bilemiyorum. Fakat Fransa’ya kardeşlerime ziyarete gitmiştim. Günlük kullandığım ilaçları evde unutup gitmişim. Gelinimiz aile hekimine götürdü durumu anlattı. Evde unuttuğum ilaçlarım için reçete yazdırdı. Eczaneden ücretini ödeyip ilaçları sorunsuzca aldık!.. 

Demek ki, bu türden sorunlar ülkeler arasında bir sorun değil ülkemdeki bir sorun. Aynı gün muhtarımıza tekrar uğradım anlattım, çok şaşırdı: “Benim sistemimde varsın. Anlaşılmaz bir vaka söyleyecek söz bulamıyorum.” Dedi. 

Söylenecek birçok şey vardı ve önyargısız dile getirilmesi gerekiyordu. Aile hekimleri ülkemizde yeni başladı. Onların ilerideki görevleri çok önem arz ediyor. Hastalar tek bir kurumdan hastanelere yönlendirilecekler ve bunun yanı sıra hastaların özgeçmişi hasta geçmişi tek bir kurum tarafından saklı tutulacak. Böylece herhangi bir hastalıkta erken tesis koyma şansı olacak!.. 

Hollanda ve Türkiye arasındaki doktorları kıyaslamam gerekirse aralarında fazla fark olmadığını söyleyebilirim. Çünkü 2009 yılında Akdeniz Üniversite Hastanesinde tedavi gördüm. Tedavim sürecinde psikolojik destekleri bana güç verdi ayakta tuttu ve tekrar sağlığıma kavuştum. Buradaki amacım bir aile hekimini yerden yere vurmak değil yapılan bu yanlışın başka hastalara yapılmamasını sağlamak. Aile hekimliğinin asıl amacını hastaya anlatmak aydınlatmak gerekiyor. Anavatanımda aile hekimliği fazla geç kalınmış bir uygulamadır. Aile hekimleri hastane doktorlarıyla birlikte çalışırlar hastası hastaneden evine gelene kadar her konuda bilgi sahibidir. Sayın yetkililere sesleniyorum. Lütfen aile hekimleri mahallesindeki hastalarını kayıt altına alsın ve gerekli işlemler yapılsın bana yapılan hata başkalarına yapılmasın…

Sevgi ve saygılarımla