Zekiye Doğan
Sevgili okurlarım merhaba,
Uyum sorunu yaşamış olduğum anavatanımda ve apartmanda hala uyum sorunu yaşamaya devam ediyorum. Kanunun verdiği sorumluluğu yerine getirmek için belediyeyle anlaşmalı asansör tamircisi asansörü denetlemeye geldi. Denetlemede verilen renkler kırmızı kullanması sakıncalı. Mavi kullanılabilir, ama sorunlu yapılması gerekiyor. Yeşilse sorun yok kullanılabilir. Bizim asansör kırmızı ve kullanılması sakıncalı. Gerekli olan masraflar 7.000 TL. Elektrik kumanda panosu, çift kapı mecburiyeti 2.000 TL. Yapılan diğer tamirler için 2.365 TL. Toplam 11.365 TL. On daireye kişi başına 1.137 TL. Ödemek zorundayız. Yönetim tarafından üç kuruştan kaçınmanın ve sorunları zamanında halletmemenin sonucu budur!..
Hani: “Sakalım yok ki, sözüm tutulsa.” Diyorlar ya…
Bir süre önce yönetime ikinci kez yazılı beyanıma rağmen 2007’den itibaren başa gelen her yönetici kulağının üzerine yattı. Sorumsuzca ödenen aidatlar fuzuli yere harcandı. On yıl boyunca merdiven altı asansör tamircilerine yaptırılan asansörün yapılması gerektiğini bilen eski yöneticinin biri dairesini satılığa çıkardı gitti. Diğeriyse dairesini kiraya verip gitti. Lakin arkalarında bıraktıkları enkaz hala temizlenemedi. Şiddetli yağmurlarda çatıdan akan sular asansöre bina temeline elektrik panosuna zarar veriyordu. Tamiri için defalarca ricada bulunmama rağmen beni yok sayıp giden yöneticilerin arkasındaki destekçileri olanlar 30,00 TL’ye kat irtifakından kat mülkiyetine geçmeyip 60,00 TL’ye Enerji Kimlik Belgesi çıkarmayanlar yukarıdaki meblağı ödeyip asansörü yaptıracaklar mı acaba?
Çıkan yeni kanuna göre asansör yapılmazsa kapatılacak. Kat malikleri ve eski yöneticiler rahatı bırakıp merdivenleri kullanacaklar mıydı acaba?
Tabii kullanmadılar bir şekilde 2700 TL ödenerek kırmızıdaki asansöre mavi renk alındı. Lakin “kullanılabilir, ama sorunlu yapılması gerekiyor” demek oluyordu. “Biz seni yok sayıyoruz.” Diyen sayın eski yönetici ödenen meblağa beni ortak etti ve önceki sorunların azda olsa çoğu aramızda hallolmuş oldu.
Hatta benim inisiyatifimle isteklerimden bir tanesi otopark kapısı otomatik olarak yapıldı. Böylece etraf derli toplu hale geldi ve bina etrafında dolanan yabancılar engellenmiş oldu!..
Hani: “Bir elin nesi var iki elin sesi var.” Diyorlar ya…
El ele verince yapılmayacak iş bahanelerle ihmal edilen gereksinimler, yerine getirilmeyecek arzu ve emeller kalmıyordu. Zamana bırakılan gereksinimler zamanında yapılınca bize ağır bir meblağ olarak geri dönmeyecekti. On yılın sonunda kat malikleriyle apartmandaki eski yöneticilerle gereksiz önyargı ve çekilmez huzursuzlukların yaşanan nedensiz sorunların yeri yüreğimde acı tatlı tebessümle nihayet sonuca varmıştı!..
Laleler ve peynir çeşitleri ülkesi olan Hollanda deyimi: “Boş laflarla peynir gemisi yürümüyor.” Diyorlar ya…
Bazen yürüyorken ayağımıza taş takılıyor ya…
Her şeyin bir sebebi, her şeyin bir nedeni var. Aradan geçen uzun zamanın sonunda nihayet anladım. Dostluğu akrabalığı ahbaplığı komşuluğu geçen yıllar ve yollar belirliyor. Yılların ve yolların getirdiği negatifleri pozitife döndürmek için uğraş vererek sonuca varanlara ve var olmaya çalışanlara selam olsun. Hayatta mücadele edenlere hakkı olanı er veya geç bir şekilde veriyor. Sizler yeter ki, Hak yoluyla hakkınız olana sahip çıkın ve lütfen ön yargıdan uzak durun. Kapıkuleden Türkiye`ye adım attığında toprağı öpen insanlara: "Almancı" diyenlerin aklıyla adabıyla anavatanıyla sorunu var. Çünkü Avrupa`da yaşayan Türkler Avrupalı kökleri kökenleri anavatanları, yıllarca anavatanlarını unutmayıp gelmeleri maddi ve de manevi ülkemizin yararınadır!..
Sevgi ve saygılarımla