Zekiye Doğan
Sevgili okurlarım merhaba,
Sağlık durumumdan dolayı her ne kadar yılın uzun bir dönemini Türkiye’de geçirsem de çocukluğumdan itibaren yaşadığım ikinci vatanım Hollanda’da olup bitenleri merak ediyorum. Basın ve internet aracılığıyla takip ediyorum. Yeni bir kanun çıkarmışlar, burka ve peçe giyimini yasaklamışlar. Yasağa uymayıp burka ve peçe giyenlere 400 Euro para cezası uygulama kararı almışlar. Türk Müslüman bir ailenin ikinci çocuğuyum, sekiz yaşımda ailemle birlikte ilk giden Türk asıllı Hollandalıyım. Burka veya çarşaf giymiyorum, ama giyen insanlara da karşı değilim. İnsanların giyim kuşamına karışılmamasından, müdahale edilmemesinden yanayım!..
Lakin Senato, Meclis tarafından kabul edilen, kamusal alanda yüzü tamamen kapatan ve sadece gözleri açıkta bırakılan kıyafetlerin yasaklanmasına ilişkin yasa onaylandı. Burka ve peçe yasağı toplumun genelini kapsamayacak. Bu yasak eğitim kurumlarında, toplu taşımalarda, hastanelerde, bakım evlerinde ve devlet dairelerinde geçerli olacak. Bu düzenlemeyle burka ve peçenin yanı sıra, kar maskesi, kask gibi yüz yüze iletişimi engellediği belirtilen kıyafetlerin giyilmesi de yasaklanıyor. Burka ve peçe: "Hafif suçlar" kapsamında değerlendirilecek. Yasağın geçerli olduğu alanlarda yüzünü açmayanlar için polis çağrılabilecek. Yasaya uymayıp ihlal edenlerde 400 Euro para cezasına çarptırılacak!..
Buraya kadar alınan bu karara eyvallah lakin demokratlığı en uç noktalarda yaşayan Hollanda’da bağımlılara belirli bir gramaj eroin ve esrarın serbest bırakıldığı, eşcinsellerin kanunen evlenmelerine izin verildiği, giyim kuşamın serbestliği olan ikinci vatanıma neler oluyor da, inandıkları inançlarına göre giyinmek isteyenlere, neden burka ve çarşaf yasağı uygulanıyor?
Özgürlükler ülkesi olan ülkede, İkinci Dünya Savaşından sonra Hollandalılarla birlikte o ülkeyi inşa eden yabancılar artık bu tür kanunlarla neden, niçin, kim ya da kimler için aşağılanıyor?
Motor ve Motorziklet sürücülerinin yüzleri de görünmüyor. Bisiklet, Motor ve Motorziklet kültürü olan Hollanda, burka ve peçeyi yüzleri görünmüyor nedeniyle yasaklayan diğer ülkeler, kask giymezlerse hayati tehlikeyle karşı karşıya olan ve trafikte sayıları epeyce fazla olan bu sürücüleri trafikten men edecekler mi acaba?
Ne yazık ki, bu yasağı ilk uygulayan ülke Hollanda değil, daha öncede Fransa, Belçika, Avusturya ve Bulgaristan, kamusal alanda burka ve peçe giyilmesini yasaklayan karara imza atmışlardı. Danimarka’da aynı yasağı uygulamıştı ve maalesef bu yasak Ağustos ayında yürürlüğe girecek!..
Hani, biz Türklerde: “Görünen köy kılavuz istemez.” Diyorlar ya…
Yasak önerisini aşırı sağcı Geert Wilders, lideri olduğu PVV Meclis gündemine getirmişti. Burka ve peçe yasağı önerisini ilk kez aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) tarafından Meclis gündemine getirilmişti. Aşırı sağ partililerin burka ve peçeye ilişkin genel yasak önerisi kabul görmemişti. Şimdi neler oluyor da bu yasak yasalaşıyor. 57 yıl boyunca aynı ülkede, gökkuşağı rengindeki yabancı kökenli biz Avrupalılar, artık özgürlükten bahsedebilir miyiz acaba?
Hani: "Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama" Diyorlar ya...
Giyim kuşam sorununu anavatanımda bazı kesimler tarafından da yaşıyoruz. Oysa asırlar boyu bu ülkede din dil ırk mezhep gözetmeden hepimiz birlikte yaşadık ve yaşıyoruz. Ecdat ve Atalarımız yedi düveli yönetmiş. Cumhuriyet kurulduktan sonra sınırlar tekrar çizilmiş. Farklı renkler ülkelerin zenginliği geleceğidir, sınırlarımıza, ülkemize, geçmişimize, gelecek nesillerimize sahip çıkıp dünya ülkelerine örnek olalım. Dolasıyla çıkarılan ve çıkarılacak olan kanunlarla, konulan yasaklarla, bizlerden farklı olan insanlara karşı beslediğimiz ırkçılıkla ve de ayrımcılıkla başkalarını taşlamayalım. Attığımız taşlar kendi başımızı yarmadan önce, taşın altına birlikte elimizi koyalım. Birlik olup taşın altına elimizi koymazsak, gün gelirde o taşın altında birlikte ezilirsek şaşmayalım…
Sevgi ve saygılarımla