Haberin yayım tarihi
2020-04-30
Haberin bulunduğu kategoriler

RAHATSIZ OLUYORSAN ODANI DEĞİŞTİR

Zekiye Doğan

Sevgili okurlarım merhaba,

Yaklaşık bir buçuk yıl önce apartmanımıza yeni bir kiracı geldi. Apartman Yönetiminin denetleyicisiydim. Ağır gelen yönetimi bıraktık ve kendisini binaya dört ay önce yöneticisi yaptık. Beş yıllık karşı komşum taşındı ve yönetici karşı daireyi annesine kiraladı. Sabah sekizden gece on ikiye kadar televizyonun sesi aşırı açık. Birkaç hafta sabrettim olmadı ve durumu düzgün bir dilde anlatmak için yöneticinin hanımına çıktım. Evde yoktu. Bu durumdan o gün her zamankinden çok fazla rahatsız oldum. Çünkü diş sorunlarım vardı ve İmplant için dört tane diş çekmişlerdi!

Aşırı açık olan televizyonun sesi beynimde ötüyor ve aynı zamanda aşırı fazla acı çekiyordum. Kalktım komşumun ziline bastım ve nazik bir dille: “Öncelikle hoş geldiniz. Bir ricam var bizim apartmanda ses yalıtımı yok ve aşırı ses çıkartıyor. Televizyonunuzun sesi aşırı açık çok rahatsız oluyorum. Rica etsem biraz kısar mısınız?” dedim.

Nazik olmayan bir yüz ifadesiyle: “Kulaklarım duymuyor. Ayrıca televizyonun sesi sizi rahatsız edecek kadar fazla açık değil” dedi.

Teyzenin yüz ifadesine fazla aldırış etmeden nazik tavrımla: “Sizden çok rica ediyorum. Televizyonunuzun sesi çok açık geldiğiniz günden bu yana rahatsız oluyorum. Lütfen kısın iyi günler.” Dedim ve daireme döndüm.

Durum değişmedi devam etti. Aradan beş gün geçti dairemin kapılarına boya yapıldı ve banyo kapısı tamir ediliyor. Zil çaldı açtım komşum çirkin bir tavırla: “Duvara ne vurup duruyorsun, rahatsız oluyorsan odanı değiştir.” Dedi ve benden cevap almadan koşarcasına dairesine döndü kapıyı öyle bir çarptı ki, apartmanın duvarları inledi!

Tamirci aynı zamanda boyacı Seyfi bey mahcup oldu ve: “Burası Türkiye her tür insan var lütfen üzülmeyin” dedi.

Ne tesadüftür ki, aynı boyacı yönetici dairesine taşınmadan ona boyatmıştı. Anlattığımda daha çok şaşırdı ve “Bir yolunu bulup ben bu durumu oğluna anlatacağım” dedi.

Afyonkarahisar’a kitap fuarına gitmiştim yönetici numaramı komşumdan alarak aradı ve bahçe su motorunun nasıl çalıştığını sordu anlattıktan sonra yönetici olduğu için telefonunu kaydetmiştim. Annesinin yaşına uygun olmayan bu tavrı konuşmak için aradım: “Anneniz daireye geldiği günden bu yana sabahtan gece yarısına kadar televizyonun sesini sonuna kadar açıyor. Karınıza çıktım evde yoktu annenize söyledim aldırış etmedi bugünde kapıya geldi. Hareketi hiç hoş değildi” dedim.

Hoş olmayan bir ses tonuyla: “Ayıp değil mi sizde kulakları duymayan yaşlı bir kadının duvarına vuruyormuşsunuz? Ayrıca karım değil eşim evet şehir dışına çıktı, çalışıyorum hafta sonu konuşalım” dedi.

Hem dairemde rahatsız ediliyordum hem fırça üstüne fırça yiyordum. Ses tonumu yükselttim: “Ortada benimle konuşacağınız herhangi bir durum yok. Yöneticisiniz annenizle konuşun ve bu sorunu acilen çözün” dedim.

Pazar sabah saat onda kapıma geldi, müsait değildim açmadım sorunsa hala devam ediyordu. Eski yönetici yaşlı bayanın gelininin davetine gideceklerini söyledi Tapu Kadastrodan aldığım yönetim planını vermesini istedim. Eski yöneticiden öğrendim ki, televizyonu komşu duvarına asmışlar. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu yapılmaz dairelerde televizyonların yeri bellidir. Beşinci kere eski yöneticiyi yolladım: “Komşumla sorun yaşamak istemiyorum. Lakin televizyonu oradan almazlarsa artık emniyete bildireceğim.” Dedim ama ne yazık ki, yine aldırış etmediler.

COVID-19’dan dolayı erzak almak adına emniyet görevlisi ve zabıta kapıma gelip gittiler. Yönetici tekrar maske takmadan kapıma geldi bu defa açtım. El kol hareketleriyle gubardı. Zabıtayı onlar için çağırdığımı düşünmüş olacak ki, hesap sordu yetmedi: “Bizde senden rahatsız oluyoruz” deyip yalana ve iftira başvuracak kadar düştü.

Yıllarca çalışan bir kadın olarak evde olmaktan çok mutluyum dingin sakin bir hayatım var ve boş zamanları torunlarıma elbiseler kazaklar örerek, kitaplar makaleler yazarak, apartmanın ufak tefek tamirleri, bahçe bakımını yaparak geçiriyorum. Yöneticinin yaptığı saygısızlığa karşılık sakinliğimi koruyarak zabıtanın kapıma gelmesinden sana ne demek yerine: “Erzak ekmek almaya geldiler.” Dedim ve gitti.

Sinek çok küçük lakin sıcak çorbaya düşerse mide bulandırır. Bulaşıcı hastalık kadar tehlikeli olan ona benzer bazı insanlar sinek kadar küçük fakat sakın fazla küçümsemeyin kainatı kirletecek kadar kişilik karakter taşır...

Yüce Yaradan bazı yaratıkların şerrinden korusun, bu zor günlerde emniyete gitmek yerine gündüzleri balkonumu çalışma odası yaptım akşamları televizyon keyfini yatak odasına bıraktım. Baştan beri yanlı olan bu ailenin aslında o televizyonu komşu duvarına bilinçli astıklarını anladım. Yaşlılarını çocuklarını itici iğrenç oyunlarına alet etmelerine de çok şaştım. Ölmez de COVID-19’dan sağ çıkarsam yapılan bu saygısızlığın terbiyesizliğin hesabını sayın çakma yöneticiden elbet soracağım…

Sevgi ve saygılarımla

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.