Zekiye Doğan
Sevgili okurlarım merhaba,
Bir buçuk yıl Kuşadası’nda yaşamış olan Türk asıllı Avrupalı arkadaş Antalya’ya yerleşti. Anahtar göbeği değiştirmek isteyen vatandaşımın ricasıyla mahallemizin esnafını adresine gönderdim. Esnafımız anahtar göbeğinden sonra banyoya duş başlığı takmış. Takmış takmasına da vana başlığını, musluk başlığını bilinçli bir şekilde kırmış. Yetmemiş termosfer takmış. Taktığı termosfer uygun olmadığı için ertesi gün daireyi tamamen su basmış. Strese giren arkadaş aradı ve olanları anlattı!..
Mahallemizin esnafına gittim ve doğal olarak olup bitenleri birde kendisinden duymak istedim: “Bu adamı siz nereden buldunuz, dengesizin tekiymiş. Adama sinir oldum takmış olduğum termosferi geri söktüm. Vana başlığını ve musluk başlığını ben kırmadım, çürümüştü dokununca elime geldi. 300 TL. Bu fiyatı kabul ederse yenisini takarım.” Dedi.
Tabii bunları duyduktan sonra gidip gözlerimle gördüm. Bilinçli kırılan musluk başlığını vana başlığını yapması için başka bir sucuyu aradım. Acilen verdiğim adrese gitmesini söyledim: “Abla Pazar günleri çalışmıyorum. Pazartesi sabah seni arayıp geleceğim saati bildireceğim.” Dedi.
Sıcak su sorununu çözmek için Banyo Markete gittik. Daireye uygun termosfer bulduktan sonra servisi aradım. Salı günü gelip takacağını söyledi. Kaç gündür dairede sorun yaşayan arkadaşla birlikte, bu aptalca sorunları bende yaşadım ve onunla birlikte strese girdim. Esnafın kırdığı başlıkların gerçek fiyatı 50 TL. Hadi 50 TL’de işlev masrafına sayalım etti 100 TL. Oysa onun istediği fiyat 300 TL. Aza tamah etmeyen çoğu bulunca boğulur. Çoğu bu çalışma sistemiyle asla bulamayacak olanlar boşa vakit harcamayın, hak ve adalet yolu yalnızca doğruluğa dürüstlüğe inananların yoludur!..
Hazmedemeyeceğin yemeğin başına oturursan, midenin ağrısını göz önünde bulunduracaksın. Resmin iki yüzü vardır. Önü resimdir. Arkası beyazdır. Kolay para kazanma amacıyla hatanızı başkalarına iftira atıp resmin beyaz yüzünü dolduramazsınız. Esnafın o sözleri sarf ettiği adamsa çocukluğundan itibaren Almanya’da yaşamış ve sağlığı için anavatan topraklarına sarılmış iyi niyetli adam gibi bir adamdı!..
Düzeyden bakıp dibini gördüyseniz, yalnız gördüklerinizle kalmayın, köküne kibrit çalın gitsin. Gerçekleri görmeme rağmen maalesef esnafın çocuklarını göz önünde bulundurmak zorundaydım. Ne kibrit çalabildim nede ateşe verebildim. Onun kolay para kazanma amacıyla kırıp döktüklerini dediği saatte gelen başka bir esnafımıza vana ve musluk başlığını uygun bir fiyata yaptırdık. Daireye uygun olan doğru termosferse ücretsiz servis tarafından bize söylenen gün takıldı!..
Bu hayatta başarınız arkanızda bıraktığınız emektir. Emeğinize hile hurdayla göz koyanların sonu para kazanmak değil dışkı yemektir. Nefsini kontrol altında tutma yeteneğine sahip değilsen yetenekten bahsetmen yetersizliktir. Yetersizliğini, üç kuruş adına yaptığı oburluğunu ortaya koyan mahallemizin esnafı hem arkadaşı hem benim gibi daimi bir müşterisini kaybetmişti. Helal ekmek parası kazanmanın adı, adilik olmuştu. “Müşteri velinimetimizdir” inancıyla helalinden ekmek parası kazanan esnaflarımızın yüz karası olan bu tür adamları adıyla ifşa etmek gerekiyor. Lakin evine ekmek götüreceği ufak çocukları var, isim vermeye yüreğim el vermiyor!..
Hayat çemberinizdeki size özel yaşam alanınıza sahip çıkın ki, çevrenizdeki o çekirgeler etrafınızda vızır vızır vızlamasınlar. Haklı olduğunuz halde, haksız itamlar da bulunarak haksız çıkarmasınlar. Unutmayın ki, insan hayatında para bir araştır. Eğer, amaç için kullanırsanız başkalarının kuklası olmaktan öteye gidemezsiniz!..
Hani: "Hatır için çiğ tavuk yenir." Diyorlar ya...
Anavatanımın bütün illerini ilçelerini köylerini her türden insanlarını ayrım yapmadan çok seviyorum. Lakin katkı maddelerini var sayarsak bu türden pişmemiş çiğ tavukları çiğ horozları midem götürmüyor ya...
Sevgi ve saygılarımla