Zekiye Doğan
Sevgili okurlarım merhaba,
Bu makalemde sizlere dünyanın en güzel annesi olan Ayla Ulugönüllü’den bahsedeceğim. Onu mahallemizin esnafında çalışıyorken tanıdım. Çok çalışmaktan bilekleri zarar gören, bileklerinin ağrısına hiç aldırış etmeden sabah dokuzdan akşam sekize kadar bıkmadan usanmadan çalışan, aldığı çok kısıtlı meblağla dünyalar güzeli deniz mavisi çakır gözlü ikiz kızlarını üniversitede okutan güzel bir anne. Emektar olduğu kadar bakımlı alımlı işinde ve annelik görevinde başarılı bir kadın!..
Ayla Ulugönüllü 27 Temmuz 1962 doğumlu. Anne babası hayat şartlarından dolayı Almanya’ya gitmiş. Onu büyüten babaanne ve dedeyi anne baba olarak bilmiş: “5 6 yaşlarındaydım evimize her yıl çeşitli oyuncaklar getiren kişilere babaannem işte annen ve baban dedi, fakat onlara koşup sarılamıyordum. Anne baba sevgisine aç büyüdüm ve saçlarımı okşayan bir annem babam olmadı. Onlar sevgiyi bana aldıkları hediyelerle gösteriyordu. Oysa sevginin emek sarf etmek olduğunu çoktan unutmuşlardı.” Diyor.
Sevgi emek fedakarlık vefakarlık ister. Emek harcamadığınız çocuklarınıza istediğiniz kadar şarlatanlık yaparsanız yapın örnekte olduğu gibi hiçbir zaman işlemiyor. Geçmişin acıtan sızlatan izlerini taşıyan arkadaşım: “Benim tek hayallim vardı, üniversite okumak. 1977 1979 yıllarında ülkemizde terör kol geziyordu ve sokaklara çıkamıyorduk. Öylesi bir dönemde liseyi bitirerek üniversite sınavına hazırlandım. Babaannem kapıya dayanıp sen bana emanetsin okuyup terörist mi olacaksın? Diye sızlanıyordu. Onu ikna edip edebiyat fakültesini kazandım ve tek sorun okulumun Ankara’da olmasıydı. Gözümün yaşına bakmadılar yollamadılar. Eğer ki, gitseydim belki de şuan bambaşka bir kaderi yaşıyor olacaktım.” Diyor.
Kaderin ağı bazen etrafınızı negatif yönde sarsa da kullanmasını bilirseniz sarsılmayan akıl mantık yürektir. Yüreğini yürüdüğü yolda eline alan güzel anne: “Bu dünyada bedeli ödenmiş hayatın mükafatı çok büyüktür. İnsanlar yeter ki, ferdi menfaate dönüştürmesinler. Evlendim 26 yıl sonra bitti. Dört çocuğumla zorlu dönem başladı. Bir gün çocuklarım olursa yaşadıklarımı onlara yaşatmayacağım demiştim. Yılların zorlu yokuşunda fazla yoruldum. Lakin ben sözümü tuttum. Yavrularıma iyi bir anne olabilme mücadelemi hiç tereddüt etmeden sonuna kadar verdim ve veriyorum.” Diyor.
Hayat sandığımız kadar şansa bağlı değildir. Şans oyunlarında kazandığımız kasırgayla kanserleşebilir. Kanser olmadan kader oyunuyla bir süre bocalayan, boşandıktan sonra büyük bir boşluğa düşen güzel anne: “Hep de kendimi sorguladım, suçladım. Kendime güvenim sarsıldı, nerelerde hata yaptığımı düşünmekten yoruldum ve yavrularıma sarıldım. Boşandığımı hiç kimseye söyleyemiyordum. Akşam olunca içimi korkular kaplıyordu. Kapıya oğlumun ayakkabılarını bırakıyordum, evde eşi var desinler diye. Çünkü cesaretimi toplayıp bir türlü eşimden boşandım diyemiyordum. Yalnız kadına negatif bakış açısını ciğerlerimde hissediyordum.” Diyor.
Duyumları gözle görüp kulaklarınızla duymadığınız sürece hakikatleri haklı olana teslim edin. Yalnız kadına negatif bakış açısına teslim olmayan anne: “Artık gerçeklerle yüz yüzeydim çalışmam lazımdı eve ekmek getirmem gerekiyordu, ama hiç çalışmamıştım. İş aramaya başladım başvurduğum iş yerlerine yaşım engel oluyordu. Çünkü genç arıyorlardı. Benim tek suçum hayata geç başlamak mıydı? Benim yaşımda ki kadınlar işsiz mi kalacaktı? Buna rağmen hiçbir zaman pes etmedim. Bir gazetede iş ilanı buldum, yüz yüze görüştükten sonra işe alındım ve ayakkabı mağazasında çalışmaya başladım. Böylece dışarıda bana yabancı bir hayatla tanıştım. Aldatılan eş olarak dışarıda herkesin herkesi aldattığını, evdeki yaşama benzemediğini fazlaca acı tecrübelerle anladım.” Diyor.
İnsan olma vasıflarını unutanlara sakın umut bağlama umudunu kırıp Kırk Pınar güreşinde yenmiş edasıyla kırka bölerler. Kırka bölünen yanık yürekli arkadaşım: “Evli evliyle, bekar bekarla etrafımdaki dost bildiklerim benden uzaklaştılar. Arkadaş görünen çok kişi eşini kıskanmaya başladı. İş yerinde mesaiye kalıyordum. Tabii eve geç gidiyordum. Sitenin bahçesine girdiğim anda balkonda meraklı komsularım sorgudaydı. Hayırdır komşu, bu saatte nereden geliyorsun? Oysa ben bir kadındım, ben dört evlat sahibi bir annesiydim. Saçma sapan düşüncelere sahip olan bu insanların sayesinde güçlendim. Acımasız bu zaman içinde güçlü bir kadın güçlü bir anne oldum. Hayattaki tek servetim yavrularım ve onların geleceği.” Diyor.
“Türkiye’de hiçbir şey iyi gitmiyor” diyenlere inat dimdik ayakta kalan, ona güç veren çocuklarını okutup meslek sahibi olmalarını sağlayan arkadaşımın özellikleri saymakla bitmez. Dünyadaki birçok ülkede yalnız kadına negatif bakış açısını damarlarında taşıyan, düzgün yaşamıyla negatiflerin belini ortasından kıran, çevresine insanlığın özünü taşıyan güzel anne: “Hak ve adaleti kanguru misali bağrında taşıyanlara sakın yanlış yapmayın. Çünkü Yüce Yaradan yargıda onların yanında yardır.” Diyor.
Duruşunla başkalarının gündemindeysen konumun midelerine ağır oturmuş demektir. Duruşuyla, hayata bakış açısıyla, zor günlerinde hiçbir zaman pes etmeyip yaptığı hayat mücadelesiyle güçlü bir kadın olan sevgili Ayla’nın sitemleri yürek dağlayan cinstendi: “Giydiğiniz ayakkabıların törpüsü olamayacak adamlar ya da kadınlar hakkınızda hüküm verip karşınızda laf sokmaya kalkıyorsa kahpeliklerinden korkacaksınız. Kendini bilmeyen bazı yaratıkların arasından kendimi tamamen soyutladığım için ayakta kalmayı başardım. Tabii bu konuda çocuklarımın desteği büyüktür.” Diyor.
Mutlu olmayan insanlar başkalarını mutsuz etmek için çaba harcıyorsa hak ettikleri gibi harcayın desem yüreğim elvermez. El alemin ağzı kese değil ki, büzelim. Eğilmeden bükülmeden yalnız bir kadına yalnız bir anneye negatif bakış açısıyla mücadele edip çocuklarını sevgiyle şefkatle ve itinayla eğiten büyüten annelerin önünde eğiliyorum. Çocukların vatana bayrağa devlete millete hayırlı bir fert olmasını sağlayan, bütün annelere hürmetlerimi iletiyorum. Anavatanım adına, milletim adına ve gelecek nesillerimiz adına, elleri öpülesi en değerli varlık olan annelerin ellerinden en derin duygularla öpüyorum. Ruhunuzu ruhsuzlara teslim etmediğiniz müddetçe çevrenizdeki yaşam alanınızda Sultan da Şah da sizlersiniz, size karşı negatif serzenişleri sezgilerinize bırakmanız en büyük sermayenizdir!..
Sevgi ve saygılarımla