Zekiye Doğan
Sevgili okurlarım merhaba,
Antalya’da DünyaGöz hastanesinde katarak ve üç boyutlu mercek operasyonu geçirdim. Kontrollerimi olmak için otobüse bindim, en ön koltuğa oturdum ve trafikteki arabaların plakalarını okumanın mutluğu içerisinde hastaneye gidiyorum. Şoför bey trafikte hata yapan diğer şoföre telefonla konuştuğundan dolayı çok öfkelendi atıp tutuyor!..
Oysa yol boyunca kendisi telefonda konuşuyordu. Daha fazla dayanamadım: “Şoför bey yaklaşık kırk dakikadır yoldayız. Konyaaltı’ndan otobüse bindiğim andan itibaren sizde kulaklığınızdan telefon konuşması yapıyorsunuz ve aynı hatayı sizde yapıyorsunuz. Lütfen telefonunuzu kapatır mısınız?” Dedim.
Ülkemizdeki trafik kazalarını göz önünde bulunduracak olursak yaşadığımız bu yaşam tahmin ettiğimiz kadar ucun değil. Değer verdiğimiz insanları değerinde bırakalım ki, değer kazanalım. Kazanacağı özgün değerlerimizi umursamayan şoförümüz öfkeli, aynı zamanda umursamaz bir halde: “Hanımefendi nereden çıkardınız kulaklıkla telefonda konuşmak yasak değil. Ayrıca ben yılların profesyonel şoförüyüm etkilenmem.” Dedi.
Bu dünyada sevgi ekerseniz sevgi biçersiniz. Eğer, nefret ekerseniz nefretle dünyanızdan geçersiniz. Sevgiyle saygıyla yaklaştığım şoför beyin ses tonu nefretle dolu desem sözüm hafif kalır. Buna rağmen: “Şoför bey isterseniz polis çağıralım trafikte seyirdeyken kulaklığınızla telefonda konuşmanızın yasak olup olmadığını size memur beyler anlatsınlar. Otobüsten inince de plakanızı alacağım, büyükşehir belediyesini arayacağım ve sizden şikayetçi olacağım, bilginiz olsun.” Dedim
Eğer ki, hayat sadece kendi isteklerimiz üzerine yaşamaktan ibaret olsaydı, çevresine zarar veren hayvanlardan farkımız olmazdı. Profesyonellikten bahseden şoför iyiden iyiye çirkinleşti: “Abla istediğinizi çağırın istediğinize şikayet edin isterseniz arayacağınız numarayı ben vereyim.” Dedi.
Otobüse biniyorken şoföre selam verdim ve DünyaGöz hastanesinde inmek istediğimi söyledim. Selamımı, ineceğim yeri unutan şoför bey ve ona benzer vatandaşlarıma sorum çok basit. İnsanlar arasında selam alıp vermek benden size zarar gelmez demekse birbirimize neden bu kadar zarar veriyoruz?
Maalesef ineceğim yerden bir durak sonra inerken kartımı uzattım ve: “Şoför bey konuşmalarımız makale olacak ve gazetede yayınlanacak lütfen okuyun. Belediyemizin otobüs şoförüsünüz sizin diğer şoförlerimize ve vatandaşlarımıza örnek olmanız gerekiyor. Oysa yaptığınız hatanıza rağmen siz bana resmen meydan okudunuz. Ayrıca size söylediğimi yapacağım ve de plakanızı alıp belediyeye şikayet edeceğim.” Dedim.
Yaşadığımız bu koca dünyada dünyaya gelen her varlığın bir varlık sebebi vardır. Eğer ki, kötüler olmasaydı, iyilerin kıymetini nasıl anlayacaktık ve gelecek nesillerimize nasıl aktaracaktık?
Operasyon sonrası görme mutluluğumu şoför bey engelleyememişti. Yol boyunca telefonda kırk dakika telefonda konuşan arkadaşa, söylediğimi yaptım. Belediye görevlisi: “otobüslerimizde kamera sistemiz var gereken yapılacaktır. Duyarlılığınız için teşekkür ediyoruz.” Dedi.
Bir süre sonra telefonuma haklı olduğumu teyit eden bir mesaj geldi ve de gereken neyse yapılacağı bildirildi.
Unutmayın sizi yarı yolda bırakanların, yanlış durakta indirenlerin zamanla yolunu bulamayışını izliyorsanız istikametinizin ne kadar doğru olduğunun açıkça kanıtıdır. Anavatanımda ya da dünyadaki birçok ülkede kanunları yalnızca politikacılar veya polisler yönetmiyor. Vatandaş olarak da ülkemizi en mükemmel seviyeye getirmek hepimizin asıl asli görevidir. Güzel olan ve vatanımıza yakışan her şeyi hep birlikte alkışlayalım, yanlış olanlara da hep birlikte topyekun karşı çıkalım…
Sevgi ve saygılarımla